Paylaş
Türkiye’nin AB beklentilerinin böyle bir yatırımcı iştahı doğurmasını anlamak zor değil. Ama işin bir de mikro boyutu var. Piyasada Merkez Bankası’ndan en geç kasım ayı başlarında bir faiz indirimi geleceğine yönelik beklenti iyice yükselmiş durumda..
Geçen hafta gelen makro ekonomik veriler, bütçenin 2005 yılında başlayacak IMF destekli yeni ekonomik programla ilgili ilk adım olması ve 2005 yılına yönelik makro ekonomik beklentilerin de sağlamlığını koruması bu beklentinin arkasındaki diğer destek noktaları.
Buradan hareketle Merkez Bankası’nın kısa vadeli faiz oranını yüzde 20’den yüzde 18’e çekmesi bekleniyor.
Bu kadar mı peki?
Hayır. Bu beklentiler geçen yıl ciddi biçimde gördüğümüz TL ve TL enstrümanlara yatırım eğilimini de artıracağından piyasada ciddi bir döviz bolluğu yaşanması muhtemel. Yani piyasa dövize boğulacak. Bu fırsatı gözden kaçırmayacak olan Merkez Bankası da Kasım ayından itibaren “döviz alım ihalelerine” yeniden başlayabilir. Hatta iddialı konuşalım; başlayacak.
Bugüne kadar sadece borsa ile ilgili beklentileri yazdık. Peki ya bono ve dövizde nasıl bir hareket yaşanabilir. Temelde bakıldığında borsada yaşanmasını tahmin ettiğimiz hareketin diğer piyasalara neredeyse birebir yansıyacağı bir döneme giriyoruz. Bu yansıma kuru 1 milyon 450 binli seviyelere doğru çekebilir. Faizde ise yüzde 20’ler seviyesinin görülmesi büyük bir olasılık.
Ama 17 Aralık sonrası için bir şey söylemek zor. Çünkü AB içinde Türkiye ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Ve hala İlerleme Raporu’ndaki görüşmelerin “ucu açık” sözü hiç bir AB üyesi ülke lideri tarafından düzeltilmedi. Yani 10 yıl sonrası için bugünden konuşmaya çalışan Avrupalı liderler “siz uğraşın ama belli olmaz” demeyi sürdürüyor. Eğer Avrupa Parlamentosu da müzakere tarihi verse bile açık uç konusunda diretirse işler tersine dönebilir.
NOT: İhale sonrası ortaya çıkan rakamlar da beklentinin gücünü gösteriyor. Üç yıllık kağıt için gelen teklif 2.8 katrilyon. Üstelik bu haftaki borçlanma sadece 2.9 katrilyon lira.. Faiz oranı ise şimdiki gösterge faizin bile 1 puan altında yüzde 21.1 seviyesinde. Hazine bu devasa teklifin sadece yüzde 20’sini karşılayarak ne kadar rahat olduğunu da göstermiş oldu. Şimdi 17 Aralık’ta işler iyi giderse 5 yıllık, evet yanlış okumadınız 5 yıllık bir iç borçlanma kapıda.
Paylaş