Milyonlara kendini sevdiren Prenses Diana’nın ömrünün son döneminde niyahet aşkta mutluluğu bulduğu sanılıyordu.
Acaba gerçekten öyle miydi? Defne Barak, Prenses Diana’nın son gerçek aşkını gizleyen sır perdesini aralamak amacıyla onu ve büyük aşkı olduğu ileri sürülen Pakistanlı kalp cerrahı Dr. Hasnat Khan’ı yakından tanıyan kişilerle görüştü ve birbiriyle çelişen açıklamalarla karşılaştı. 1997 yılında geçirdikleri trafik kazasında Prenses Diana’yla birlikte hayatını kaybeden sevgilisi Dodi El Fayed’in babası Muhammed El Fayed ise bu iddiaların saçma olduğunu söyledi.
Adam reklam peşindeydi
- Siz her şeyin Dodi’nin müslüman olmasından kaynaklandığını söylüyorsunuz. Ama prensesin hayatında iki yıl süreyle bir başka müslüman erkek, Dr. Hasnat Khan vardı.
Muhammed El Fayed: Bunların hepsi saçmalık. Diana onunla bir bağış toplantısında tanıştı. Adam açıkçası reklam peşindeydi. Diana, yılda ancak 30-40 bin kazanan bir adamı ne yapsın? Böyle biri Diana’yı nasıl geçindirir?
- Siz ona bu iddiaları sordunuz mu?
M. El Fayed: Diana’nın pek çok erkek arkadaşı vardı, o alçakların hepsi de birer hikaye uydurdular. Diana’nın Dodi’yle gerçek bir ilişkisinin olmadığını, bu beraberliğin basit bir yaz macerası niteliği taşıdığını yaymak istediler. Saçma!
- Ama Diana, Dodi’yle ilişkisi başlamadan kısa bir süre önce Pakistan’a gitti ve Hasnat’ın ailesini ziyaret etti.
M. El Fayed: Diana, Imran Khan ile o zamanlar evli olduğu Jemima’nın dostuydu. Pakistan’a turist olarak gitti. Oraya hiç gitmemişti. Hepsi bu kadar.
Hasnat Khan’a gerçekten aşıktı
- Bir sabah bir büroda Prenses Diana’yı karşınızda bulunca şaşırdınız mı?
Claudia Van Platten: Evet, ama şaşkınlığım sadece üç dakika sürdü. Hiç makyaj yapmamıştı. Tıpkı bugün benim olduğum gibi gayet normal görünüyordu.
- O sabah odada siz, Dr. Magdi Yacoop ve Dr. Hasnat Khan vardı değil mi?
C. Van Platten: Evet.
- Prensesi hastanede çocuk hastaları bölümüne götürdüğünüz zaman başka bir şey oldu, yani normal sayılmayan birşey değil mi?
C. Van Platten: Diana, fazla konuşmadan insanların kendilerini çok farklı hissetmelerini sağlıyordu. Kalp ameliyatı geçirmesi gereken küçük bir çocuk bizi, yani Umut Zinciri kurumunu yakından ilgilendirmişti. O sabah Diana hastaneye gelmişti ve kalp ameliyatıyla özel olarak ilgileniyordu.
- Kuşkusuz prensesin ameliyatı izlemesi bütün dünyada heyecan yaratmıştı.
C. Van Platten: Açık konuşmak gerekirse, insanlar onun Dr. Hasnat Khan’a aşık olduğu için küçük kalp hastalarıyla ilgilendiğini düşünmüşlerdi.
- Acaba prenses için sosyal yardım mı, yoksa Hasnat Khan mı öncelik taşıyordu?
C. Van Platten: Dürüst olmak gerekirse, sosyal yardım öncelikliydi. Hasnat ile de sosyal yardım çalışmaları sayesinde tanışmıştı. Birlikte çok hoş bir serüven yaşadılar. Bunun sosyal yardım konusundan ayrı tutulması gerekir.
- Prenses size bu ilişkiden sözetti mi?
C. Van Platten: Bu, çok ayrı bir meseleydi.
- Ama siz olanları biliyordunuz değil mi?
C. Van Platten: Evet, elbette. Sosyal yardım çalışmaları ayrı bir konuydu, yaşadığı aşk hikayesi de ayrı bir konuydu. Zaten Hasnat Khan’dan ayrıldıktan sonra da prensesin çalışmaları sürdü.
- Ama Hasnat Khan, prensesin gerçekten aşık olduğu kişiydi değil mi?
C. Van Platten: Evet, kesinlikle doğru. Prenses, Hasnat Khan’a gerçekten aşıktı.
- Bu ilişki pek gizli kapaklı devam etmişti öyle değil mi?
C. Van Platten: Evet, ama bu beraberliğin güzel yanı da gizli kalmasıydı.
Hasnat’la evlenmeyi planlıyordu
- Prenses Diana, ölümünden kısa bir süre önce sizi ziyaret etmek için Pakistan’a gelmişti değil mi?
Imran Khan: Prenses eski kayınvaldemin yakın dostuydu. Benim hastane açmaya hazırlandığımı öğrenince Pakistan’a gelmek istedi. İkinci ziyareti ise hastanenin bombalanmasından sonra gerçekleşti.
- O sıralar Dr. Hasnat Khan’a aşıktı.
I. Khan: Evet, siz de biliyorsunuz; o sıralar prenses Dr.Hasnat Khan’la evlenmeyi düşünüyordu. Ayrıca doktorun ailesiyle de tanışmıştı ama...
- Bu konuda sizden yardım istedi değil mi?
I. Khan: Kesinlikle hayır.
- Prensesin aileyle tanışması için yardımcı oldunuz mu?
I. Khan: Bakın, ben prensesle o kadar samimi değildim.
- Siz Londralı bir güzelle evlendiğiniz için prenses sizden akıl almak istemiş olabilir mi?
I. Khan: Ben Hasnat’la görüşüp meselenin içyüzünü öğrenmeye çalışacağımı söylemiş olabilirim. Ama ben İngiltere’ye gittiğimde sahnede Dodi vardı.
Kimseyle evlenmeyi düşünmüyordu
- Prenses Diana’nın son doğum gününde Chrysanthe Lemos ve Prenses Diana’yla öğle yemeğinde buluştunuz.
Gabriela Basatne: Evet, doğru. Onunla Kensington Sarayı’nda öğle yemeği yedik.
- Kuşkusuz prenses için güzel bir doğum günü değildi bu. Olaylar onun istediği şekilde gelişmemişti.
G. Basatne: Hayır, hayır. Prensesin kesinlikle çaresizlik içinde kıvrandığı sanmıyorum. Prenses kendini yenileme çabası içindeydi ve bunu bir erkeğin yardımıyla, bir aşk sayesinde yapmayı düşünmüyordu.
- Prenses mayıs ayında Pakistan’da evlenmek istiyordu. Evlenmek istediği kişinin ailesini ziyaret etti. Ama bu iş yürümedi.
G. Basatne: Elbette yürümedi, çünkü onlar bu tür ilişkilerden hoşlanmazlar. Sanırım yabancılarla evlenmeyi prensip olarak benimsemiyorlar. Ve hiç kuşkusuz prenses de reddedilmeyi pek kolay kabullenemedi. Ben şahsen onun ikinci kez evlenmeyi düşündüğünü hiç sanmıyorum. Özellikle de o adamla...
- Dodi ile mi yoksa Hasnat ile mi? Ya da hiçbiriyle mi?
G. Basatne: Belirttiğim gibi hiç kimse gerçeği bilmiyor. Ama ben böyle bir izlenim edindim. Oğulları, Diana için çok önemliydi.
- Onun Hasnat’a gerçekten aşık olduğunu biliyorsunuz. Ayrılık sonrası durumu nasıldı?
C. Lemos: Anladığım kadarıyla çok acı çekiyordu. Ve sevdiği adama aşık olduğunu ve onunla ilgilenen başkalarının bulunabileceğini göstermek için Dodi’yle beraberdi.