BİRİLERİ bir yandaş gazetecinin eline Soner Yalçın’ın CHP’ye yazdığı mektubu tutuşturunca iktidar yandaşları (ben “yalaka” demeyi daha doğru buluyorum, nezaket gereği “iktidar yandaşı” diye yazacağım ama siz “yalaka” diye okuyun) mal bulmuş Mağribi gibi mektubun üzerine atladılar.
CHP de kendisine yandaş TV tezgâhlıyormuş, CHP’nin de yandaşları varmış!
İktidar yandaşları “Ne var yani, muhalefetin yandaşı oluyor da iktidarın neden olmasın!”, demeye getiriyorlar.
Hadi kabul edelim, tıpkı iktidar gibi, CHP’nin de yandaş TV’si, gazetesi, gazetecisi var!
Ama aradaki nicelik farklarını ne edeceğiz!
* * *
1a) Başbakan’ın bir emri ile Türkiye rekoru kırılarak bir holdinge 2 kamu bankası toplam 750 milyon dolar kredi açıyor, karşılığında doğru dürüst ipotek alınmıyor, (alınsa idi, karşılık olarak 1.5-2 milyar dolar değerinde 1. derece, 1. sıradan gayrimenkul göstermek gerekecekti). Bu kredi ile Türkiye’nin en etkin TV ve gazetelerinden birisi satın alınıyor. İktidarın emrine veriliyor.
Kredi, TV ve Gazete’nin gelecekteki gelirine karşılık verildi. Bankacılık Kanunu’nda genellikle kabul görmeyen gelecekteki gelirlerin rehin alınması karşılığı verilen kredi ile Fırat’taki sağır çoban da bugün o TV ve Gazete’nin sahibi olabilirdi. Ama, çoban kara bahtına küssün. Şans ona gülmedi.
1b) CHP’nin Halk TV’si ise maddeten yerlerde sürünüyor, Fırat’taki sağır çobanın haftalığına muhtaç.
* * *
2a) İktidarın yandaşları TMSF’den, daha doğrusu milletin cebinden (“Fonun malları devlet malı hükmündedir”- tmsf.org.tr) bol sıfırlı transfer paralarını utanmadan ve sıkılmadan kendi ceplerine indiriyorlar. İkinci sınıf iktidar yandaşları da TMSF’nin TV’si Cine-5’e hiç seyredilmeyen programlar yapıp, haftalık harçlıklarını çıkarıyorlar. Birinci sınıf yandaşlar ise babalı-oğullu yine hiç seyredilmeden programları ile TRT’den besleniyorlar. Özel yandaş TV’lerde böğürerek, ağzından tükürükler saçarak program yapanlar ise ayrı bir kategori.
2b) CHP yandaşlığına soyunanları ise uyarıyorum. Ay başlarında maaş almakta zorlanabilirsiniz.
* * *
3a) İktidar yandaşları Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın özel uçağına binip dünyayı gezince piyasaları artıyor, işadamları onlara ayrı bir ihtimam gösteriyor.
3b) CHP’nin seçim otobüsüne binen CHP yandaşları Anadolu’da dolaşırken iş adamlarının “aman uzak durayım, ne olur ne olmaz!” dedikleri gazeteciler haline geliyorlar.
* * *
4a) İktidar yandaşları tam bir basın özgürlüğünü ciğerlerine çekiyorlar. İstedikleri belgeyi yayınlasınlar, “Bu belgeyi nereden buldun?” sorusu ile karşılaşmayacaklarını biliyorlar. İstedikleri küfrü etsinler “kişisel kanaatlerini belirtmiş” olacaklar.
4b) CHP yandaşları her an “CHP=Ergenekon” denklemi çerçevesinde Silivri’yi boylayabileceklerini hiç akıllarından çıkarmasınlar. İkametgah senedi dahil evlerinde, işyerlerinde, çantalarında hiçbir belge taşımasınlar.
* * *
5a) İktidar yandaşları sabah akşam sövseler de “CHP yandaşı” Hürriyet’te çalışmak için can atıyorlar. Boyun büküp, gerdan kıvırıyorlar. “Onu at, beni al!, güftelerinin terennüm edildiği fasıllar tertipliyorlar.
5b) CHP yandaşları, her ne hikmetse, “iktidar yandaşı” gazeteler ve TV’lerde çalışmak için hiç gayret göstermiyorlar.
* * *
6a) İktidar yandaşı gazetecilerin kafası çok çalışıyor, çok akıllılar, çok uyanıklar.
6b) Kusura bakmasınlar ama CHP yandaşı gazetecilerin kafası hiç çalışmıyor.
Hiç akıllı değiller, hele hele uyanık olmak boylarını aşıyor!