Tutarlı dış politika

HOLLANDA Dışişleri Bakanlığı’nın davetiyle gerçekleştirdiğimiz gezide, bu hafta görevini selefine terk edecek olan Dışişleri Bakanı Dr. Bernard Bot bir sorumuza şu cevabı verdi:

- Herkesle diyalog içinde olmak ve herkese kapıyı açık tutmak ilkesini ortak müttefikimiz ABD’ye de tavsiye ediyor musunuz?

- Çeşitli ortamlarda bunu dile getirdim. Daha birkaç hafta evvel Bayan Rice’a kapıların kapanmaması gerektiğini söyledim. Ama Rice bana, Suriye’nin şeytan ekseninin bir parçası olduğunu söylüyor. Rice bunları bana söylediğinde yanımızda başka bakanlar da vardı, birlikte yemekteydik... ABD ile aramızda mükemmel bir ilişki var ama bazı konularda fikirlerimizin tam olarak üst üste oturmadığını görüyoruz.

* * *

Hollanda, toprakları Konya ilimizden ufak bir ülke. Ancak, tarımsal ihracatından elde ettiği gelir, bizim toplam ihracatımızdan elde ettiğimiz gelirden daha fazla!

Bu ülke her daim dünya siyasetinde boyutlarının çok üzerinde bir ağırlık taşıyor. Neden? Tarihlerini bilmediğim için bu sorunun cevabını doğrudan veremeyeceğim. Ama bildiğim bir şey var!

Kendi boyutu, ABD’nin boyutunun çok altında olduğu halde ABD’nin Dışişleri Bakanı’na başka insanların da bulunduğu bir ortamda "yanlışını" söyleyebilmek için hem şahsiyetli, hem de tutarlı politika gütmek gerekir.

Hollanda böyle yapıyor!

* * *

Gelelim Türkiye’ye...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan diyor ki:

"Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt hükümetiyle ilişkileri geliştirecek adımlar atılabilir. Neden olmasın. Yeter ki bu yakınlaşma huzur getirsin, barış getirsin, olumlu gelişmelere yol açsın. Eğer atacağımız her adım bizim için huzur getirecekse, onlar için huzur getirecekse biz buna her zaman varız." (Hürriyet-15.02.07)

* * *

Ancak, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "şu anda Kuzey Irak’taki iki Kürt grubunun da PKK’ya tam destek verdiğini" ifade ediyor. Büyükanıt, Kürt liderlerle görüşme konusunda böyle bir görüşme yapmayacağının altını çizerek, "Ben asker olarak nesini görüşeceğim. Irak’taki liderlerle kim görüşürse görüşsün, ben görüşmem" diye ilave ediyor. (Hürriyet-17.02.07)

Türkiye’nin Terörle Mücadele Koordinatörü Emekli Org. Edip Başer de Türkiye’nin Kuzey Irak’ta Barzani ve Talabani aşiretlerini devlet düzeyinde muhatap almasının söz konusu olamayacağını vurguluyor. Ancak, aynı Başer gerekirse Barzani ile görüşebileceğini söylemişti. Ama yine gazetelere göre o, "terörle mücadele için yararlı olacaksa ve Genelkurmay Başkanlığı’yla mutabakat olursa görüşülebileceği"ni söylemiş! (Milliyet-17.02.07)

* * *

Şimdi siz yabancı bir ülkenin dış politika yorumcusu olsanız, "Türkiye’nin Kuzey Irak politikası" hakkında ne düşünürsünüz?

- Türkler ne dediklerini bilmiyorlar!

Genelkurmay Başkanı, Başbakan’a bağlı ama hayati bir konuda onunla ters düşmekten zerre kadar rahatsız olmuyor. Hükümet tarafından atanmış bir Terörle Mücadele Koordinatörü var ama o da Genelkurmay Başkanı’nın ağzına bakıyor!

Neden küçücük Hollanda’yı dinlerler de Türkiye’yi sadece idare ederler?..

Cevabı açık değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları