TÜRKİYE’ye bir bütün olarak baktığınız zaman bu sorunun cevabını bulmak çok zor.
Türkiye bir yandan: Irak’ın toprak bütünlüğünün yanında olduğunu, anayasasına saygılı olduğunu söylüyor.
Diğer yandan: Türk güçlerinin uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde Kuzey Irak’a girebileceğini ilan ediyor.
* * *
Devlet ile Hükümet açık çelişki içindeyken, muhalefet tutarlı mı?
CHP,1 Mart tezkeresine karşı çıktı, bununla gurur duydu. Şimdi aynı CHP Kuzey Irak’a asker göndermekten bahsediyor!
Neden zamanında karşı çıktıklarını ise "Tezkere ABD askerinin Türkiye’ye yerleşmesine önayak olacaktı, buna engel olduk" diyerek açıklıyorlar. 23.01.2007 tarihinde yazdığım yazıda belirttim. Baykal’ın 1 Mart tezkeresine karşı çıktığı 4.02.2003 tarihli konuşmasında böyle bir iddia katiyen yok!
* * *
DYP,PKK’lıları dağdan ovaya inip orada politika yapmaya davet ederken, imalı bir biçimde de olsa, kısmi aftan dahi bahsediyordu.
Aynı DYP şimdi "Ben Diyarbakır’ı vermeye değil, Musul’u almaya çalışıyorum" diyor.
Nereden nereye geldiler!
* * *
Anlaşılan muhalefet cephesinde "yükselen milliyetçilik" sarmalında politika yapılırken Irak/Kürt meselesi güme gidiyor. Ancak, yine de kamuoyu yoklamalarında "Hangi partiye oy verirseniz verin, sizce Türkiye’de son zamanlarda artan bu yeni milliyetçi duygulara en iyi cevap veren siyasi parti ve lider hangisi" sorusunda AKP ve Recep Tayyip Erdoğan 1. çıkıyorlar.
* * *
Irak’la ilgili taraflar hükümet-asker çelişkisinin o kadar farkındalar ki ABD’li yetkililer Orgeneral Başbuğ’un sözleri kastedilerek, "Türkiye, Türk güçlerinin uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde Kuzey Irak’a girebileceğini söyledi. Onlara katılıyor musunuz?" sorusu üzerine "Irak’ın toprak bütünlüğüne inandıklarını" söyleyerek "arzu etmeyiz" diyor.
ABD’nin mantığına göre; Türkiye’nin aynı anda hem Kuzey Irak’a girmeyi, hem de Irak’ın toprak bütünlüğünü istemesi çelişiyor, bize göre ise çelişmiyor!
* * *
Hafta sonu yapılan "Bağdat toplantısı"nda Irak’a komşu ülkeler, Güvenlik Konseyi 5’lisi (daimi üyeler) ile Arap Birliği ve İslam Konferansı Örgütü, ilk kez bir masanın etrafında buluştular.
Bu toplantı Irak’ın toprak bütünlüğüne verilen uluslararası önemi vurguladı.
Bir sonraki adım Dışişleri Bakanlarını bir araya getirmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin Dışişleri Bakanlığı bu toplantının "İstanbul toplantısı" olması için büyük gayret gösteriyor.
Gerçekten ABD, İran ve Suriye Dışişleri Bakanları’nı bir araya getirecek toplantı İstanbul’da yapılırsa, Türkiye "Irak meselesi" ve daha da ötesi "Ortadoğu meselesi"nin çözümünde başat görev yüklenecek.
Hükümet’in bu olumlu gayretini heyecanla karşılıyorum.
* * *
Ama Irak Cumhurbaşkanı çıkıp da "Bugüne dek beni yok sayan tek ülkede benim ülkemin meselesi nasıl tartışılacak?" diye sorarsa ne cevap verilecek?
Üstüne üstlük, "Sen önce kendi Kürtlerinle meselelerini çöz, daha sonra Ortadoğu’da başat ülke olursun!" denilirse bizim cevabımız ne olacak?