Türkiye Kuzey Irak’ta ne istediğini biliyor mu?

TÜRKİYE Kuzey Irak veya PKK söz konusu olunca herkese kızıyor. ABD’ye bozuğuz, Irak’a kırgınız ama kimse çıkıp da "Türkiye’nin Kuzey Irak politikası şudur!" diyemiyor.

Türkiye sadece Kuzey Irak’ta federe bir Kürt devleti yokmuş gibi davranıyor.

1 Mart Tezkeresi sonrası bütün kırmızı çizgileri basit bir silgi ile silinen Türkiye hálá kırmızı çizgileri varmış gibi davranıyor ama kırmızı çizgilerinin neler olduğunu da dünyaya bir türlü ilan edemiyor.

Haklı nedenlerle bu yıl Kerkük’te referandum yapılmasını istemiyoruz ama bizim ne önerdiğimiz, referandum yapılırsa nasıl bir tepki vereceğimiz hálá belirgin değil.

Ortada bir gerçek var: Kuzey Irak’ta Kürt Federe Devleti çoktan kuruldu.

Bizim de temel bir korkumuz var: Ya federe devlet, bağımsız devlete dönüşür de bizim Kürtlerimizi baştan çıkarırsa ülke bölünür mü?

Ne gerçeği ortadan kaldırabiliyoruz, ne de korkumuzu yenebiliyoruz!

Bu kez de ortaya traji-komik bir durum çıkıyor.

Yanı başımızda küçücük bir devlet var.

Biz hem onu yok sayıyoruz, hem de olmayan bu küçük devletten korkuyoruz!

* * *

Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan’ı, TBMM’nin Irak konusunda gizli oturum yapılacağı günlerde işlenen Hrant Dink cinayeti çerçevesinde hem kendi içindeki "derin devlet" ile baş edemediğini söylüyor, hem de başka bir devlete kafa tutuyor!

Adama "Sen önce kendi kapının önünü temizle!" demezler mi?

Zaten ayrıca, "Haddini aştığında bak senin başına ne işler açıyoruz" demiyorlar mı?

* * *

Kuzey Irak konusunda bölgede geniş alanlarda petrol arama ruhsatı olan ve Kuzey Irak’ı çok iyi tanıyan Pet Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güntekin Köksal Irak ile çıkan krizde Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’e tepki gösteriyor ve "Kürdistan diye orada kurulmuş devlet var, biz hálá ahkám kesiyoruz" diyor.

Köksal, Türkiye’nin yeni duruma göre yeni strateji oluşturması gerektiğini vurguluyor.

Ayrıca, ABD’nin 1 Mart Tezkeresi olayı nedeniyle Kürt devletini özerkleştirmek istediğine de dikkat çekiyor.

Ne Türkiye ne de ABD’nin Irak için bir strateji oluşturamadığını kaydeden Köksal, "Kürdistan orada kurulmuş... Bundan sonra hadiselerin stratejiyle halledilmesi lazım. Kavga-gürültü, silahla halledilmez" diyor.

Köksal, Türkiye’nin Kürt devletiyle iletişim kurması gerektiğini ifade ediyor ve bunun devlet politikasıyla çelişip çelişmeyeceği sorusuna, "Köprünün altından o kadar sular geçti ki. Yeni duruma göre yeni strateji oluşturmak gerekiyor" diyor.

Talabani bölgesinde yaklaşık 800 kilometrekarelik alanda, Barzani bölgesinde de yaklaşık 400 kilometrekarelik alanda arama ruhsatlarının olduğunu belirten Köksal, "Türkiye’nin Irak’ta 1 milyar dolarlık yatırımı" olduğuna da işaret ediyor.

"Bir kaşık suda fırtına yaratmaya çalışıyorlar. Kuzey Irak büyük bir petrol bölgesi. Ben olsam kavga edeceğime daha fazla arama hakkı almaya çalışırım. Ama düşünen kim!" (Hürriyet-31.01.06)

* * *

Yukarıda alıntı yaptığım sözler benim bugüne dek Kuzey Irak hakkında duyduğum en gerçekçi sözler. Denecektir ki, Köksal konunun sadece ekonomik boyutları ile ilgileniyor.

Ben de diyorum ki, Türkiye Kuzey Irak’a Güntekin Köksal’ın işaret ettiği yalın gerçekçilikle bakabilirse ne PKK meselesi kalır, ne de Kerkük meselesi!

Ne istemediğini değil, ne istediğini bilen bir Türkiye özlüyorum!
Yazarın Tüm Yazıları