GEÇEN hafta Irak’ta ortaya çıkacak yeni sürecin alternatif senaryolarını değerlendirmiş, yeni gelişmeler içinde Türkiye’yi görememekten yakınmıştım. Gayretlerini takdirle izlediğimi bu köşede defalarca vurguladığım Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol bu yazılarımla ilgili bir mektup yolladı ve Türkiye’nin çalışmalarını anlattı.
Kamuoyunun bilgilenmesi amacı ile mektubunu, yer darlığı nedeni ile biraz kısaltarak yayınlıyorum.
* * *
"21 ve 22 Kasım tarihli Hürriyet’te çıkan Irak konulu makalelerinizi dikkatle okudum... Bu çerçevede Irak politikamızın bazı yönlerini dikkatinize getirmeme müsaade etmenizi rica ederim.
Irak konusunda, ilgili herkesi karamsarlığa sürükleyen gelişmeler vuku bulmaktadır. Bu olumsuz ortam içinde Türkiye Irak konusundaki politikasını açıklıkla belirlemeye ve tutarlı biçimde uygulamaya özen göstermektedir...
Türkiye toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine sahip bir Irak’ın demokratik düzen içerisinde normale dönmesini ve istikrar kazanmasını amaçlamaktadır...
* * *
Türkiye Irak’la ilgili olarak önemli bazı inisiyatifler başlatmıştır. Bugün Irak’taki sorunların çözümü için bütün komşu ülkelerin angaje edilmesi gereği şeklinde ortaya çıkan görüşler Türkiye’nin önceden beri öngördüğü bir husustur... Bugüne kadar Dışişleri Bakanları düzeyinde 9 resmi, 3 gayri resmi, İçişleri Bakanları düzeyinde ise 3 resmi toplantı yapılan Irak’a Komşu Ülkeler Süreci Türkiye’nin bir girişimidir...
* * *
Irak’ın siyasi geçiş sürecinin yürütülmesi ve ülkenin seçilmiş bir parlamento ve geniş tabanlı bir hükümete kavuşması Saddam Hüseyin sonrası dönemde önem kazanmıştır. Türkiye Irak’taki bu siyasi geçiş sürecine katkı sağlamış ve siyasi sürecin önündeki tıkanıklıkların aşılmasında elinden gelen yardımı yapmaktadır. Hatırlanacağı üzere, Iraklı önde gelen bazı Sünni liderler ile ABD’nin Bağdat Büyükelçisi’nin geçen yıl İstanbul’da bir araya gelmeleri yine Türkiye’nin bir girişimi sonucu gerçekleşmiştir. Bu toplantının sonucu olarak Iraklı Sünni grupların seçime ve daha sonra hükümete girmelerinin yolu açılmıştır.
* * *
...1980’lerden beri... Türkiye’nin politikaları Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması, Irak halkına zor günlerinde elden gelen katkının yapılması ve bu ülkedeki istikrarsızlığın ülkemize olumsuz etkisinin mümkün olduğu ölçüde azaltılması temelinde oluşturulmaktadır. Bu çerçevede, Irak’taki grup ve kesimlerle olduğu kadar, ABD ve Irak’a komşu ülkelerle diyalog ve bazı konularda görüş birliği sağlanması daha da büyük önem kazanmaktadır...
* * *
...Irak eski Başbakanı Caferi’nin iki kez ve Başbakan Maliki’nin de bu ay içinde gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretlerinde, güvenlik ve ekonomi alanında karşılaştığı zorlukları yenebilmesi için Irak’a Türkiye’nin yapabileceği katkılar ağırlıklı olarak tekrar gündeme gelmiştir. Öte yandan Türkiye, Kuzey Irak’takiler dahil, Irak’lı bütün gruplarla temaslarını sürdürmekte ve bu temaslar sırasında bu grupların, dar etnik ve mezhep çıkarlarına dayanan tutumlarını bir yana bırakarak, Irak milli gündemi etrafında toplanmalarını sağlamaya gayret göstermektedir. Iraklı gruplarla bu temaslarımızda federalizm, milis güçlerinin durumu, petrol kanunu, Kerkük gibi Irak’ın önemli tüm sorunların Iraklı bütün grupların mutabakatıyla ve uzlaşı yoluyla, oldu-bittilerden uzak olarak çözümlenmesi de telkin edilmektedir... Türkiye temaslarında İKÖ ve Arap Ligi’nin Irak konusunda daha aktif tutum almasını, komşu ve Arap ülkelerinin Irak bağlamındaki rolünün olumlu yönde güçlendirilmesi görüşünü işlemektedir."