Paylaş
Başbakan görüşme sırasında Obama’ya “Mavi Marmara olayı”nı tüm detayları ile anlattığını söyledi ve Obama’nın sıcak bakış açısından dem vurdu.
Ancak, görüşme sırasında Obama’nın Başbakan’a söyledikleri sonradan basına sızmaya başladı.
Örneğin Obama’nın Başbakan’a; “Mavi Marmara olayı” için ısrarla istediği uluslararası soruşturmanın İHH’nin “illegal ilişkilerini” ortaya çıkararak Türkiye’ye zarar verebileceğini söylediği iddia edildi.
Nitekim, Almanya İHH’nin ülkesindeki faaliyetlerini “terör örgütü Hamas’a yakınlığı” nedeni ile yasakladı. Türkiye’deki İHH’ciler istedikleri kadar “Bizim Almanya’daki İHH ile organik bağımız yok” desinler aralarında gönül bağı olduğunu, işbirliği yaptıklarını bilenler biliyor.
* * *
ABD tarafından basına sızdırılanlar arasında ABD’nin diplomatik dilinde anlamı açık olan Obama’nın Başbakan ile fotoğraf çektirmemesi de var. Bu “detay” dünyaya Türkiye-ABD ilişkileri konusunda bir uyarı oldu.
Ardından Netanyahu ile Obama’nın yeniden ısınan dostane ilişkisinin resimleri dünya basını tarafından “ABD-İsrail arasında yeniden yakınlaşma oluştu” sözleri ile yorumlandı.
* * *
Kanada görüşmesi sonrası Obama ile ilgili olarak sıcak mesajlar veren Başbakan şimdi yine fikir değiştiriyor ve Obama’ya ağır sözlerle yükleniyor. Diyor ki:
“Mavi Marmara olayının peşini hiçbir zaman bırakmayacağız. Uluslararası hukuktan kaynaklanan haktır. 9 tane şehit, 24 yaralı var. Bu 9 şehidin bir tanesi Türk orijinli ABD vatandaşıdır. Obama’ya sordum; ‘Furkan’a Türk orijinli olduğu için mi sahip çıkmıyorsunuz’ diye.”
Bu sözler bir ülkenin liderini kendi vatandaşına sahip çıkmamakla suçluyor. Ağır itham taşıyor.
Tabii ki, ABD geri durmadı, o da cevabını anında yapıştırdı:
“ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Hürriyet’e yaptığı açıklamada şöyle dedi: ‘Eğer doğruysa, bu haberleri Amerika Birleşik Devletleri olarak ve aynı zamanda şahsen derin bir hayal kırıklığı ve kaygıyla karşıladığımızı belirtmeliyim... Amerikan yönetimi olarak bu konuyu takip ediyoruz, takip etmeye devam edeceğiz. Ancak, bunun için öncelikle olayla ilgili resmi otopsi raporlarını görmemiz gerekiyor. Bu raporu Türk tarafından 7 Temmuz tarihinde talep ettik... İHH’ye verilen otopsi raporlarının, talep ettiğimiz halde neden bize verilmediğini anlamakta zorlanıyoruz.” (13.07.2010)
* * *
Büyükelçi, “derin bir hayal kırıklığı ve kaygı” sözleri ile Erdoğan’ın sözlerini çok ağır bulduklarını vurguluyor ve karşı atağa geçerek Hamas’a yakınlığı nedeni ile Almanya’da yasaklanan İHH ile Erdoğan Hükümeti’nin yakın ilişkisine ima yolu ile değil, doğrudan atıfta bulunuyor!
Büyükelçi’nin bu sözleri Türk basınında fazla ilgi görmeyebilir ama dünyada siyasete yön verenlerce dikkatlice not edildiğini bilmek lazım.
Yakında Türkiye-Hamas ilişkileri tartışılmaya başlanırsa hiç şaşmayın.
* * *
Türkiye’nin dış politikası eksen değiştirmiyor, ama bir oraya bir buraya savruluyor.
Açıkçası, Türkiye’nin dış politikası yok ki eksen kaysın!
Paylaş