TBMM, Ortadoğu’yu görüşüyor

DÜN yazdım. TBMM’nin şu dönemde Irak’ı görüşmeye alması çok doğru ve yerinde bir karardır.

Bugün, yine dün söz verdiğim gibi, TBMM’nin oybirliğiyle almasını temenni ettiğim kararları yazıyorum. Baştan belirteyim. TBMM’nin oybirliğiyle bazı kararlar alması şu safhada çok önemlidir. Zira:

ABD, Irak meselesinde aklının en fazla karışık olduğu dönemi yaşamaktadır. Hem telkine çok açıktır, hem de her an çok tehlikeli eylemlere girişebilir.

Böyle bir konjonktürde Türkiye aktif politikalar ile hem bölge ülkelerini etkileyebilir, hem de ABD’yi aklıselime çağırabilir.

TBMM’den almasını temenni ettiğim kararları şöyle sıralayabilirim:

* * *

1) Türkiye ivedilikle Ortadoğu ülkelerinin tümünün, ayrıca tabii ki ABD başta olmak üzere İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve Çin’in katılacağı bir uluslararası toplantının yapılması için aktif girişimde bulunmalıdır.

ABD’nin son girişimleri, ister istemez, Şii-Sünni çatışmasını kışkırtmaktadır. Türkiye böyle bir tehlikenin önleyici tedbirlerini almak zorundadır. Sünni, Şii ayrımı gütmeksizin bölgenin tüm ülkeleri ve dünyanın başat ülkeleri "Irak meselesi" üzerinde kafa yormak üzere aynı masa etrafında bir an evvel toplanmalıdır. Türkiye hemen, toplantı girişimi için, söz konusu ülkelerle bire bir temasa geçmelidir.

İran’a karşı kışkırtılan Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün’e bunun tehlikelerini, İran’a artık frene basması gerektiğini en iyi anlatacak ülke Türkiye’dir.

Ayrıca, ABD’nin Sünni ülkeler üzerinden toplamaya çalıştığı son anti-İran girişiminin nasıl bir saatli bomba olduğu ilk önce ABD’ye, sonra da dünyaya anlatılmalıdır.

2) Türkiye, Kuzey Irak gerçeğini kabul ettiğini, Iraklı Kürtlerin bölgede garantörü olacağını, garantörlüğünün anlamını Kuzey Iraklı Kürtlerin ABD bölgeden ayrıldıktan sonra daha iyi anlayacağını, Kürt federe devleti ile her türlü ekonomik, siyasal ve sosyal ilişkiye açık olduğunu ilan etmelidir.

TBMM, Talabani’yi ortak kararıyla Türkiye’ye davet etmelidir.

* * *

3) Bugünkü demografik kargaşa ışığında, dünyadaki ciddi tüm resmi ve gayri resmi kuruluşların da vurguladığı gibi, Kerkük’te düzen sağlanana dek, Türkiye’nin Kerkük’te referandum yapılmasına asla rıza göstermeyeceği oybirliğiyle ilan edilmelidir.

Gittiği yerlere ancak kıyamet koptuktan sonra giden BM askerlerinin bu kez Kerkük’e kıyamet kopmadan gitmesi için Türkiye, BM nezdinde girişimde bulunmalıdır.

Herhangi bir tezkere çıkarmaya gerek yoktur; ama muhalefet, başta CHP olmak üzere, Kerkük’te referandumda illah ısrar edilirse, hükümete asker gönderme yetkisi vereceğini TBMM tutanaklarına geçirmelidir.

Deniz Baykal’ın bu konuda nihayet verdiği destek doğrudur.

4) TBMM, yönetim kademesini katiyen kapsamayan, kana bulaşmamış ve kendi rızasıyla dağdan inecek PKK’lılara af çıkarmak için hükümete yetki vermelidir.

Türkiye Devleti, PKK’yı muhatap alamaz, onunla ateşkes gibi bir zırvayı görüşemez; ama onun pençesine düşen evlatlarını kurtarmak için gayret göstermelidir.

Unutulmasın, kendi bahçesini temizlemeyeni başkasının bahçesinin temizlik işinde ciddiye alamazlar!

* * *

TBMM’nin toplantı girişimini candan destekliyorum!
Yazarın Tüm Yazıları