BU yılın ocak ayında kabul edilen “Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına Dair Kanun”a göre, öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapacak. Bu durumda, üniversitelerin tıp fakültelerinde görev yapan öğretim elemanları da tam gün çalışacak.
Öğretim elemanları, bu kanun ile diğer kanunlarda belirlenen görevler ve telif hakları hariç olmak üzere, yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başka herhangi bir iş göremeyecekler, ek görev alamayacaklar, serbest meslek icra edemeyecekler. Bu demektir ki, şu anda üniversitelerde “part-time” (yarı zamanlı) çalışan doktorlar özel hastanelerde çalışamayacak, muayenehane açamayacak. Yasa 2011 yılının başında uygulanmaya başlayacak. O tarihe dek Tıp Fakülteleri’nde part-time çalışan öğretim üyeleri ya üniversiteyi ya da ilave çalıştıkları özel hastaneleri terk etmek ve/veya muayenehanelerini kapatmak zorunda kalacaklar. * * * AKP Hükümeti’ni sağlık hizmetlerini tabana yayma konusunda çok başarılı bulduğumu geçen hafta yazmıştım: (Hürriyet - “Kemal Kılıçdaroğlu’na Samimi Bir Uyarı” - 01.07.2010) Ancak, o yazıda bir de uyarım vardı: “Tam gün yasası’nın Tıp Eğitimi’nde kaliteyi çok düşüreceğini düşünüyorum.” * * * Bugünkü yasaya göre Tıp Fakültesi’nde “part-time” çalışan bir öğretim elemanı yarım gün fakültede ders veriyor, üniversite hastanesindeki hastaları ile ilgileniyor. Yarım gün de ya özel hastanede ya da muayenehanede “özel hastaları” ile ilgileniyor. Doğal olarak, “özel hastalar”dan serbest piyasa kurallarına göre ücret alıyor. Deniyor ki, bu durumda tıp doktoru özel muayenehanesini basamak olarak kullanıp, kamu hastanelerine (devlet-üniversite) sevk için hastasından “haksız kazanç” elde ediyor. Zira, doktora özel muayenehanede “rüşvet” ödemeyen hastalar kamu hastanelerinin olanaklarından faydalanamıyor. Doğrudur, muhakkak ahlaksız doktorlar vardır! Ama, bu durumu genelleyip, tüm doktorları aynı kaba sokan yasa, diğer mahzurları yanında; muazzam mahzurlu gördüğüm bir sonuca neden olacaktır. Tam gün yasası Tıp Eğitimi’nde kaliteyi çok düşürecektir! * * * Nedeni çok basit bir mantıkla açıklanabilir. Kamu üniversiteleri başarılı doktorlara hiçbir zaman serbest piyasanın sağladığı ücret seviyesini sağlayamayacağı için kendine güvenen, bilimine, teşhis ve tedavi yeteneğine saygı duyulan öğretim üyesi tıp doktorları üniversiteleri terk edecekler. Serbest piyasanın evrensel kuralları, ayrıca akıl ve mantık böyle söylüyor! Tam gün yasasına uyarak üniversitede kalacak öğretim üyeleri, istisnaları hariç, çoğunlukla muayenehane açmak veya özel hastanede çalışmak için çalışkanlığına, mesleğine, yeteneğine güvenmeyenler olacaktır. Yine serbest piyasanın evrensel kuralları, ayrıca akıl ve mantık böyle söylüyor! * * * Mesleki hüneri yüksek öğretim elemanı tıp doktorları üniversiteyi terk edecekler ve yetenekli öğrencileri bünyesinde toplayan Tıp Fakülteleri en yetenekli-en çalışkan öğretim üyelerinden mahrum kalacaklar. Ülkemizin yetenekli gençlerini mesleki motivasyonu yüksek olmadığı için “tam-gün” çalışmayı seçen öğretim üyeleri eğitecek! İstisna “idealist bilim adamları” olacak. Onların da genç öğretim üyelerinden oluşacağını, ileriki yıllarda da önemli bir bölümünün “piyasa”ya açılacaklarını tahmin ediyorum. Sağlık Bakanlığı üniversitelere neden karışıyor, neden öğretim üyelerinin istihdam edilme koşulları üniversitelere bırakılmıyor, ben anlamıyorum! Galiba bu yasa en çok Vakıf (Özel) Üniversitelerin Tıp Fakülteleri açmasını teşvik edecek!