Paylaş
Okuyunca Adil Gür’ün araştırması benim gibileri tarif ediyor, meğer o kadar da azınlık değilmişiz, hatta oldukça anlamlı bir kitleyi oluşturuyormuşuz diye bir umuda kapıldım.
A&G Araştırma Şirketi’nin yaptığı araştırmaya göre:
1) Seçmenin yüzde 43’ü “Türkiye’nin yeni bir oluşuma, yeni siyasi partilere ihtiyacı” olduğu görüşünde imiş.
2) “Bugün seçim olsa oyumu AKP’ye veririm” diyenlerin yüzde 31.5’i, “CHP” diyenlerin yüzde 54.6’sı “Yeni bir partiye ihtiyaç var” diyormuş.
3) Seçmenin yüzde 63.9’u CHP’de değişim ve yeniliğe ihtiyaç olduğunu düşünüyormuş. (03.07.09)
* * *
Ülkede seçmenin yüzde 43’ü yeni bir parti istiyorsa, hele hele AKP’lilerin yüzde 31.5’i de bu fikirde ise umutlu olmak için gerekçe var demektir.
CHP’lilerin ise yüzde 54.6’sı, yarıdan fazlası yeni parti istiyor.
Seçmenin yüzde 63.9’u bu partide (solda) değişim talep ediyor.
Seçmenin 3/5’i (önemli çoğunluğu) yeni ve gerçek bir sol arıyor! O halde soru şu: Bu talebi kim karşılayacak?
* * *
Dünyanın gelir dağılımı en berbat ülkelerinden birisi Türkiye!
Bu ülkede solun en az 2 dönem üst üste iktidar olması lazım. Ama ne gezer!
Neden sol ülkemizde iktidar olmuyor?
Samimi kanaatim odur ki ülkede sol yok ki sol iktidar olsun!
Bir devlet partisi solun tekelini ele almış durumda ve devlet-millet ikileminde devletten yana tavır aldığı için milletin büyük çoğunluğu tarafından bir türlü benimsenmiyor.
Halbuki, 29 Mart’ta gördük ki CHP milleti olduğu gibi kabul eden bir anlayışla ortaya çıkarsa (Kemal Kılıçdaroğlu-Gürsel Tekin) millet de bağrını CHP’ye açacaktır.
CHP, devleti milletten koruma içgüdüsü ile davrandıkça, “muhafazakâr yaşam tarzı”nı reddettiği, “modern -muhafazakâr olmayan- yaşam tarzı”nı dayattığı sürece, AB yolunda samimiyetini kabul ettirmedikçe CHP’nin milletle kucaklaşması çok zordur.
Halbuki, sol gibi sol yukarıda saydıklarımın tam tersini temsil etmek zorundadır.
* * *
Sol gibi sol bir partinin ülkemizde siyaset yapabileceği konusunda bana SHP’nin yeni Genel Başkanı Hüseyin Ergün heyecan verdi. Gazetecilikte röportaj ekolünün büyük ustası Neşe Düzel ile yaptığı sohbette Hüseyin Ergün solu gerçek güzergâhına sokuyor.
Solu 21. yüzyıla taşıyor. Örneğin, diyor ki:
“İşçi sınıfı demokratiktir ama ilerici değildir. Demokratiktir, çünkü her zaman hak talep eder. İlerici değildir. Çünkü üretim güçlerini geliştirmez. Siz hiç ileri teknoloji isteyen sendika gördünüz mü?” (Taraf-15.06.09). İlave ediyor:
“Sol, devletçi olmamak demektir. Sol, sivil olmak, darbelere karşı çıkmak, Ergenekon karşıtı olmak demektir. Sol, insanlığın kaliteli yaşam savaşına katkıda bulunmak demektir.” (ibid-15.06.09)
Üniversitede türban yasağını da reddediyor.
Hüseyin Ergün solu toplumun muhafazakâr değerleri ile çatıştırmıyor, hedefini yaşam kalitesini yükseltmek olarak belirleyerek sola esas görevini hatırlatıyor.
Hüseyin Ergün’ün ayağına köhne sol yapışmazsa:
Hüseyin Ergün ile SHP millete aradığı değişimi verebilecek bir alternatif haline gelebilir!
Paylaş