İKİ kişinin tanıştıkları ilk anda birbirlerine áşık olma ihtimali nedir, bilmiyorum. Muhakkak ki, birbirlerini gördükleri ilk anda karşılıklı áşık olanlar vardır ki hemen hemen bütün şarkılar, şiirler, aşkı böyle anlatırlar.
Ancak bana öyle geliyor ki áşığın maşuğu gördüğü ilk anda áşık olması ihtimali düşüktür. Kişiler birbirlerini ilk gördükleri anda birbirleri hakkında ilk intibaları ediniyorlar, hatta bu ilk intibaları söküp atmak zaman alıyor. Birini ilk gördüğümüz anda ona ısınabiliyor, ondan rahatsız olabiliyor, onu sempatik veya antipatik bulabiliyoruz. İlk gördüğümüzle, kısa da olsa, sohbet edebilirsek onun "havası"nı (aura) hissedebiliyor, hakkındaki izlenimimizi pekiştirebiliyoruz.
Ama ona ilk anda áşık olduğumuzu sanmıyorum.
* * *
Bence kimse kimseye ilk anda áşık olmuyor. Belki ilk gördüğünde sonradan áşık olacağı kişinin etki alanına giriyor ama o anda áşık olmuyor. Ancak, birine áşık olmak için onu sık sık görmek veya áşık olmadan önce bilmem kaç defa görüşmek de gerekmez. Bir defa gördüğünüz kişiye de áşık olabilirsiniz. Ancak, aşkı damıtmak, bilincine varmak zaman ister.
O da size áşık olacak ise aynı süreçten geçecektir. Karşılıklı doğan aşklar bile karşılıklı damıtma süresine ihtiyaç duyarlar, áşıklar bir süre sonra karşılıklı ama birbirinden bağımsız olarak durumun farkına varırlar.
* * *
Bazı insanlara "áşık", bazılarına ise "maşuk" deriz. Bazı insanlar sadece karşı tarafa áşık oldukları için áşık olurlar, bazı insanlar ise karşı taraf onlara áşık olduktan sonra karşı tarafa áşık olurlar.
Kadınların önce maşuk olmak istediği söylenir. Bilmem ne kadar doğru! Belki onların estetik anlayışı beğenilmeyi beğenmenin önüne koyuyor. Bana göre, kadınlar esasen sosyal tabular yüzünden "ilk açılan" olamazlar. Aşklarını ilk itiraf eden olurlarsa öğreti onlara bunun hem karşı tarafta, hem de çevrede kötü çağrışımlar yapacağını söyler.
Ben, kadın-erkek ayırmadan, bazılarının önce áşık olmak, bazılarının da önce áşık olunmak üzere kurgulandıklarını düşünüyorum.
Sadece sevmek için sevenler olabildiği gibi, sevildiği için sevenler de vardır.
Bir kişiye baştan aşk duymayan birisi, diğerinin ısrarlı ve samimi aşkı karşısında ona áşık olabilir.
Bunun "ego"nun gücüyle ne kadar alakası vardır, buna uzmanlar karar versin. Ben sadece insanlar arasında böyle bir fark olduğunu vurgulamak istiyorum. Ayrıca, karşı taraf ona áşık olduğu için karşı tarafa sempati veya sevgi duyulmasından bahsetmiyorum.
Karşı taraf ona samimi olarak áşık olduktan sonra karşı tarafa samimi olarak áşık olmaktan bahsediyorum.
Belki de bu bir korunma güdüsü. Aşk zor iş. Áşık olan bir türlü hastalanıyor, aşk her babayiğidin yiyeceği nane değil. Áşık olan, bir süre de olsa, karşı tarafa tamamen teslim oluyor. Belki de bu yüzden bazı insanlar, korunma güdüsüyle önce karşı tarafın teslim olmasını istiyorlar.
Bazı insanlar teslim almadan teslim olmak istemiyorlar.
Sakın yanlış anlamayın, kendimi tekrar etmek uğruna belirteyim, ben sonradan áşık olanlarda bir samimiyetsizlik görmüyorum. Onlar da sırılsıklam áşık oluyorlar, onlar da karşı tarafa teslim oluyorlar.
Áşık olmadan önce áşık olunmak isteyenler bunu tamamen bilinçsizce yapıyor da olabilirler.
* * *
Siz şimdi kendinize sorun. Önce áşık mı, yoksa maşuk mu olmak istersiniz?