BAYRAMLARDA hiç siyasi yazı yazmam. Bayramları çocuklara yakıştırdığım için çocuklarla ilgili neşeli yazılar yazmaya bayılırım. Ancak, bugün ve yarın böyle yapmayacağım. Özür dileyerek biraz canınızı sıkacağım.
* * *
BaÅŸbakan, Saddam’ın idamının ardından "Irak, Türkiye için AB’den daha önemli mesele haline gelmiÅŸtir" diyor. Yerden göğe kadar haklıdır. Bu köşede uzun süredir 2007 yılında Türkiye dinamiklerini Irak’ın tayin edeceÄŸini yazıp duruyorum.Â
1) Saddam’ın bayram sabahı asılması, ABD’nin bu ay ilan edeceği yeni Irak politikasında bir milattır!
2) ABD, aylardır iddia ettiğim üzere Irak batağından çıkmak için İran (ve Suriye) ile anlaşmak üzeredir, hatta bu idam anlaşmanın altına atılan imzadır.
3) Bu idamla Irak’ın bölünmesi zımni kabul görmüştür.
4) ABD, Irak denkleminde Sünni unsurları devre dışına çıkarmış, "asi" Sünnilerin "hal"lini İran denetimindeki Şiilere vermiştir. Kürtler zaten çantada kekliktir.
5) İran liderliğinde Şiiler, "Geniş Ortadoğu"nun yönetimini her geçen gün daha ağırlıklı olarak devralmaktadırlar.
6) Sünni Araplar şaşkın birer seyirci, Şii İran ise aktif oyun kurucu haline gelmiştir.
7) Türkiye, Ortadoğu’da giderek daha da fazla önemsizleşecektir.
* * *
İki gündür Saddam’ın idamına bu gözle bakan yorumlara rastlamadığım için ben erken uyarı sistemini işletmek istedim. Bana göre, Saddam’ın idamıyla ilgili en doğru yorum Radikal Gazetesi’nde yayınlandı.(Bkz: Dr. Ömer Taşpınar: "Saddam’ın sonu ve İran’ın yükselişi"-01.01.2007.) Bu özlü makaleyi konuyla ilgilenen herkese tavsiye ederim.
* * *
Dr. Ömer Taşpınar, makalesinde İran’ın yükselişini genelde ABD’nin bölgedeki aymazlığına ve İran’ın akıllı politikalarına bağlıyor. Ben ise her ne kadar Bush yönetimi, İran ile doğrudan anlaşmayı reddetse de, "Nükleer konu ile Irak’ta işbirliği meselesini ayrı tutalım" diye Başkan’a tavsiyede bulunanların giderek daha hákim duruma geçtikleri görüşündeyim.
Beni bu sonuca götüren ipuçlarını ise şöyle sıralamak isterim.
1) İlk önce Henry Kissinger gibi hem dünyada hem ABD’de etkin düşünürler, İran’la kucaklaşma sinyali verdiler. (Bkz: "The Next Steps With Iran: Negotiations Must Go Beyond the Nuclear Threat to Broader Issues" -İran’la Atılacak Sonraki Adımlar: Görüşmeler Nükleer Tehditten Daha Geniş Meseleleri Kapsamalı- Washington Post- 31.08.2006.)
2) Irak Çalışma Grubu (Becker-Hamilton), raporunu yayınlamadan evvel yaptığı 9 aylık çalışmada İran ve Suriye yetkilileriyle defalarca görüştüğünü kabul etti.
Raporun mihenk taşının Irak’ta İran ve Suriye ile işbirliği yapılması teklifi olduğunu artık herkes biliyor. Ancak, yine de raporun Irak’ta Baas Partisi yetkililerini kazanmak için gayret gösterilmesi ve bunun için genel af çıkarılması teklifi, Saddam’ın idamıyla çelişkili.
3) ABD’nin yeni Savunma Bakanı Bob Gates’in eskiden beri İran’la diyalog taraftarı olduğu bilinen bir gerçek.
4) Saddam’ın idamından hemen önce: i) Bob Gates, Irak’a gitti ve çeşitli liderlerle görüştü, ii) Ardından ABD Başkanı, Başkan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Washington dışına bir araya gelip enine boyuna tartıştılar, iii) Yeni yıla girmeden ve Başkan Bush yeni Irak politikasını ilan etmeden önce bayram seyran dinlenmeden Saddam idam edildi.
Bu yeni durumun Türkiye’yi nasıl etkileyeceğini yarın irdeleyeceğim.