Protokol (II)

DÜN yazdığım yazıda Pro-tokol’ün “sonuç odaklı” olabilmesi için ikili denklemin çözülmesi gerektiğini söyledim.

Haberin Devamı

Ancak, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin odak noktası ikili bir denkleme dayanmaktadır:

1) Sınırların açılması.


2) Dağlık Karabağ sorununun çözülmesi.
(Hürriyet-13.10.09)


Türkiye açısından Protokol’ün hayata geçmesi için Azerbaycan ile Ermenistan’ın, başta Dağlık Karabağ olmak üzere aralarındaki sorunları çözmesi gerekiyor.


Şimdi yapılacak iş bu ülkelerin aralarındaki sorunları çözmeleri için Protokol’ün olumlu mu, yoksa olumsuz mu bir etki yaratacağını irdelemektir.


Ermenistan
’ın bu soruya sözel cevabı açık: Protokol’de Dağlık Karabağ meselesi yok, o halde yıl sonuna dek sınırın açılmasını bekleyeceğiz!


Azerbaycan
da görünümde kırgın. Çünkü, Ermenistan ile “pazarlık” yapmak için Türkiye elinden önemli bir kozu almış gibi bir görüntü veriyor.

Haberin Devamı


O halde, “Dağlık Karabağ sorununu” çözmek için uluslararası yaptırım gerekiyor.


O anda da gözler hemen bir ülkeye yöneliyor. Bu ülke artık Türkiye değil!


Rusya!

 

* * *

 

Peki neden Rusya “çözüme” katkıda bulunsun?


Kaba bir bakışla Kafkasya’da, Azerbaycan ile dostane ilişkilerini bozmadan, Ermenistan ile yakın ilişki kuracak bir Türkiye’nin Rusya’nın işine gelmeyeceğini söylemek mümkün.


Ancak, Erdal Şafak Gürcistan faktörüne parmak basıyor. (Sabah-13.10.09). Hem Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının, hem de Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattının Gürcistan’dan geçtiğine parmak basıyor ve Nabucco’nun da bu hali ile Gürcistan’dan geçeceğini söyleyerek Rusya için “Ermenistan’dan geçecek bir boru hattını, Gürcistan’dan geçecek olana bin defa tercih eder” diyor. Ona göre; Rusya, Nabucco’yu kendi Güney Akımı projesinin rakibi olarak görse de, Gürcistan yerine Ermenistan’dan geçecek projeye katılmayı bile düşünebilir. Nabucco hattının Ermenistan’a sapması ise ancak Dağlık Karabağ sorununun çözümüyle mümkün olabilir.


Kanımca, Erdal Şafak’ın analizinde anlam var ama Şafak oldukça spesifik bir yaklaşım ve çok fazla sayıda varsayım kullanıyor. Bu da kurduğu model-analizi zorluyor.

Haberin Devamı


Ayrıca Erdal Şafak, Rusya’nın sorunlarını çözdüğünü gören Azerbaycan ile Türkiye’nin bundan böyle ilişkilerinin ne kadar “kardeşlik” ilişkisi olacağını analiz etmiyor.

 

* * *


Erdal Şafak’
ın analizinin ortasına Rusya’yı oturtması ile hemfikirim.


Protokol Rusya’yı kilit ülke yapmıştır! Gürcistan da yakın plana girmiştir.


Ancak, benim yaklaşımım daha global!


Bush
döneminde Ukrayna ve Gürcistan ablukası ile Karadeniz’de neredeyse tüm kapılarını kaybeden Rusya kendisini oksijen borusu kesilmiş bir insan gibi hissediyordu.


Obama
döneminde ise, Rusya’ya eski SSCB etki alanı terk edilerek karşılığında ABD’nin Ortadoğu’da tek etkin emperyal ülke olması pazarlığı yapılıyor.

Haberin Devamı

Böyle bir paylaşımda Türkiye ABD’nin “Ortadoğu temsilcisi” olmaya çalışıyor.


Bu açıdan bakılınca da Emekli Büyükelçi Yalım Eralp “Eğer ABD, Gürcistan’ın sınırları içindeki Abhazya veya Osetya’yı tanırsa Rusya da Dağlık Karabağ meselesini çözmek için uğraşabilir” diyor.

 

* * *


Protokol hayata geçebilir mi? Geçebilir! Dağlık Karabağ meselesi çözülebilir mi? Çözülebilir! Ancak, artık Azerbaycan Türkiye için eski Azerbaycan olmayacaktır.


Önümüzdeki dönemde Türkiye Ortadoğu’ya daha da odaklanacak!


Bu durum Türkiye’de iç siyaseti daha da gerecek! 

Yazarın Tüm Yazıları