FEHMİ Koru’nun Bilderberg’e gitmeyeceğine dair oldukça yüklü miktarda bahislere girdim. Ancak kaybettim, epey paradan oldum.
Ne yapalım; kendim ettim, kendim buldum!
Halbuki, bu iddialara girerken çok basit varsayımlarda bulunmuştum. Fehmi Koru’nun da her insan gibi iç tutarlılığı olduğunu zannediyordum. Hele hele, her an etrafa adeta birkaç metre yukarıdan bakıyormuş gibi duran edasının bu daveti kabul etmeye hiç izin vermeyeceğini düşünüyordum.
Meğerse yanılmışım, hem de çok kötü yanılmışım!
* * *
Amerikalı zenci bir arkadaşım vardı. Amerika’da en çok zencilere kızardı.
"Biz" derdi, "içi beyazlarla dolu otobüse binmeye çalışan insanlarız. Binemediğimiz sürece içeridekilere ağzımıza geleni söyleriz. Ancak, aramızdan binenler olunca, onlar daha önce içeridekilere hiç sövmemişler gibi gider bir koltuğa otururlar ve yollarına devam ederler."
* * *
Fehmi Koru’nun Bilderberg’e gidişi beni ilk yanıltması değil.
Ben Fehmi Koru’nun Bilderberg ile iddialarına da kanmıştım. Geçen yıl Bilderberg’e giderken "herhalde ben de artık ya paşa olurum, ya da müsteşar" duygusu içindeydim.
Bilderberg bana yaramadı, hiçbir şey olamadım.
Ancak, acayip bir şey oldu, sanki Bilderberg’in bir şeyhi varmış gibi, bir duam kabul oldu.
Bilderberg’e gidemediği için has(r)etindenprangalar eskittiğini düşündüğüm Fehmi Koru’nun bu yıl çağrılması için geçen yıl Bilderberg taşına uçkur bağlamıştım. Kendisi için dua ettiğimi de Aksiyon Dergisi’ne açıklamıştım.
Allah var; Bilderberg şeyhi güçlü bir şeyhmiş, dualarım kabul edildi!
Fehmi Koru beni iki kere yanılttı ama Bilderberg’e gitmeden evvel "Çağrılacağım benim de kulağıma geldi, ama henüz davetiye almadım", derken meğerse herkesi yanıltıyormuş.
Zira, Bilderberg’i dizi yapacağı belli yazısının ilkinde "katılma davetini aldığımdan bu satırları yazdığım şu saate kadar ’acaba gitmeyeyim mi’ hissi bende hiç uyanmadı" da diyor.
Ben Bilderberg’in önce söylenti yayıp, sonra resmi davet yaptığını ilk defa Fehmi Koru’dan öğreniyorum!
Fehmi Koru daveti hemen kabul etmiş ama "imajını çizdirmeyi" geciktirmek ve belki de gidişine kulp takmak için kamuoyunu oyalamış!
* * *
İnsanların yanılma hakları tabii ki vardır. Hepimiz düşüncelerimizi zaman zaman değiştiriyoruz. Ne kadar önyargılı, ne kadar yanlış donanımlı olduğumuzu fark ediyoruz.
İnsanların yanlıştan dönmesi bir erdem.
Ancak, insanın yanlışından döndüğünü ilan etmesi gerekir.
Hem özeleştiri yapması, yanlışı nedeniyle itham ettiği insanlar varsa onlardan özür dilemesi lazım!
Fehmi Koru’nun ithamlarına maruz kalmış bir kişi olarak bu özrü ondan bekliyorum.
Zira ben Fehmi Koru’nun "medya fahişesi" olduğunu katiyen düşünmüyorum!
* * *
Fehmi Koru önce "dışarıdan" yazdığını, bu sefer de "içeriden" yazacağını söylüyor.
Bir konuda "iki doğru" olmayacağına göre, Fehmi Koru yazdıklarının birinde yanıldığını kabul edecektir.
Fehmi Koru, dizini okurken seni ciddiye almak istiyorum.
Bunun için kamuoyuna bir özeleştiri, bir de özür borcun var!