SÜLEYMAN Demirel bazı karışık meseleleri çok veciz ve çok basit sözlerle ifade etme konusunda Türkiye’nin en büyük ustasıdır.
"Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" deyişi de ona aittir ve Türkiye’nin sık sık içine düşürüldüğü durumu çok güzel anlatır. Kimbilir kendisi kaç defa sıtmaya razı olmuştur.
* * *
Varoşlar 70’lerden beri vardır ve sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada hep kötülük için kullanılırlar. Varoş gençleri zamana göre solcu, ülkücü, İslamcı, PKK’lı, DHKP’ci vb. olurlar veya yapılırlar. Sık sık da adi suçlar için devşirilirler.
Son dönemde etnik milliyetçi olduklarını görüyoruz. PKK’ya, Kürtlere, Kerkük meselesine odaklanıyorlar. AB ve ABD’ye kin besliyorlar. Kimse MHP’yi suçlamasın; AKP ve CHP son dönemde, oy kaygısıyla yangına körükle gitti. Başbakan’ın bayramlık posterleri, ABD, AB aleyhine sarf ettiği sözler katiyen unutulmamalı.
Peki yükselen milliyetçilik kimi vurdu?
Türk milletini!
Kabadayıyı kendi silahıyla vurmak için daha "dayı" olmak gerekir, ama daha "kaba" olmaya gerek yoktur. Daha "akıllı" olmak yeter de artar bile!
* * *
Emperyal devletler öyle saftorik anti-emperyalistlerin zannettiği gibi ikincil ülkelerde "ne olacağını" kolayca yönlendiremezler. Her ülkeyi etkileyen binlerce değişken vardır.
Emperyal ülkeler, ikincil ülkelerde "ne olmayacağını" nispeten daha kolay etkilerler.
Abdullah Gül, ABD’de çok önemli temaslarda bulunuyor, ama gazetelere göre bazı kişilerden de randevu alamıyor. "...Bunlardan en önemlisi Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi... Dış İlişkiler Komisyonu’nun Başkanı Joseph Biden de Gül’le görüşmüyor. Ve son olarak Senato çoğunluk lideri Harry Reed de Gül’ün görüşme talebini geri çevirenlerden." (Fatih Altaylı-Sabah-07.02.07)
* * *
Anlaşılan Abdullah Gül, ABD’de devlet erkanından büyük kabul görüyor, ama siyasi erkandan hüsnü kabul görmüyor.
Acaba ABD’de Abdullah Gül’den neler istenmeyecek?
Türkiye’nin İran’la yakın işbirliği kurmaması, Kuzey Irak’a fazla bulaşmaması ABD’nin lehine değil mi?
Karşılığı, Kongre’den büyük ihtimalle geçecek "Ermeni tasarısı"nı etkisiz hale getirmek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine karışmamak olabilir mi?
Nisan ayında Türkiye Cumhurbaşkanı’nı seçerken, Kongre’nin Başkan’ın da anında onaylayacağı "Ermeni tasarısı"nı oylaması, aynı dönemde Kerkük’te azıtan anti-Türkmencilik, hükümeti ne hale getirir, AKP’de birileri bunların hesabını yapıyor mu?
* * *
Bunca uluslararası raporun aksi tavsiyelerine, hatta kaos uyarılarına rağmen ABD’de devlet erkánı referandum için sadece ve sadece "Kerkük’te bu yıl referandum, anayasanın emri" demiyor mu?
Yine aynı devlet erkánı, "Ermeni tasarısı" ortaya atıldığında "Kongre’de çoğunluk bizde değil" demiyor mu?
Bir yanda Cumhurbaşkanlığı makamını da ele geçirip daha büyük oynamak isteyen AKP hükümeti!.. Diğer yanda "Ermeni tasarısı" ve "Kerkük’te referandum"!..
Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek!
El mi yaman bey mi yaman, hep birlikte yaşayıp göreceğiz!