BİR siyahın ABD Başkanı seçilmesi, başlı başına bir devrimdir. Çoğunluğun yıllarca itiştiği azınlıktan birisini kendi elleriyle başkan seçmesi, demokrasi adına sadece şapka çıkarılacak bir tavırdır.
Ama Obama’nın bir devrimci olup olmadığı sınava tabidir!
Bu köşede fırsat çıktıkça yazarım. ABD türü "devlet gibi devletlerde" ülkenin ana politikaları çizilirken iki ayrı mekanizma çalışır:
Mutfaktaki aşçılar ve salondaki garsonlar!
Aşçılar atanmışlardır ve müesses nizamı temsil ederler, garsonlar ise seçilmiş başgarsonun emrindeki sekreterlerdir (bakanlar). Onlar mutfakta pişenleri ABD vatandaşlarına ve dünyaya pazarlarlar.
Tabii ki, iyi ve kötü garson vardır. Bazı garsonlar mönüyü çok güzel pazarladıkları gibi salondan gelen talepleri mutfağa doğru aktararak mönüde ufak tefek değişikliklere de neden olurlar.
Ama seçilmiş başgarson bile mutfağın ruhuna aykırı bir mönü değişikliği yapamaz. Bizden bir örnekle anlatmak gerekirse, eğer mutfak "Antep mutfağı" ise, talep ne kadar yüksek olursa olsun, o mutfakta balık pişmez.
Müesses nizam, bir ülkenin egemen ruhudur ve seçime tabi değildir.
* * *
Obama bir siyah olarak beyazların çiftliğinde en tepeye ulaştığı için tartışmasız 2008’in dünyada en önemli insanıdır, muhakkak ki bir siyaset dáhisidir, ama "iyi başgarson" rolünü sadece Bush gibi "kötü bir başgarson"dan sonra gelen başkan ve demokrat olduğu için oynayacaktır.
Onun da görevi müesses nizamın menfaatlerini korumaktır, ama o bunu daha paylaşımcı bir eda içinde yapmaya yeltenecektir.
Dayatmacı emperyal devlet (Bush) yerine kerim emperyal devlet rolünü yüklenecektir.
Tek başına birinci ABD yerine eşitler arasında birinci ABD kuramını öne sürecektir.
Ama devrimci kelimesinin ifade ettiği müesses nizamı tersyüz etme fiili hiçbir zaman şiarı olmayacaktır. Örneğin, "ABD artık dünyada enerji koridorlarını denetlemekten vazgeçecektir" sözünü ağzına dahi almayacaktır. Aksi, eşyanın tabiatına aykırıdır.
* * *
Benim indimde Obama, yukarıda çizdiğim resme uygun tavrını diğer garsonları atarken hemen göstermiştir. Bazı görevler müesses nizam açısından kritiktir. Obama, eski NATO ve ABD’nin Avrupa’daki askeri güçlerinin başı emekli deniz generali James L. Jones’u ABD’nin en kilit görevlerinden birisi olan Milli Güvenlik Danışmanlığı’na atamış, Robert Gates’i Savunma Bakanı olarak korumuş, Dışişleri Bakanlığı’na da Hillary Clinton’ı getirmiştir.
* * *
Obama ve ekibi 14 gün sonra ABD’yi yönetme görevini devralacak. Bazıları seçilmiş olmasını bizim tabirimizle "göbek adı" Hüseyin’e atfen adeta ABD’nin başına bir Müslüman seçilmiş gibi kutsamışlardı. Ondan dünyada ezilen Müslümanlar, siyahlar ve diğer milletler adına çok şey bekleniyor.
* * *
Bana göre ise; Obama’nın seçimi zaten müesses nizamı, Bush dönemi ardından, aklama görevini yerine getirmişti. Şimdi aynı görev devam edecek.
* * *
Obama ve Clinton! İkisinden de dünya halkları çok şey bekliyor!
Yaşayıp göreceğiz, Gazze oradaysa Obama da 14 gün sonra burada!