Neden erken seçim?

AİLEMDEKİ ani bir vefat nedeniyle dünkü yazımı yazamadım. Okurlarımdan özür dilerim.

* * *

Danıştay’a atılan kurşunlar, AKP Hükümeti’ni de vurmuştur. Zira, menfur cinayetin hemen ardında saldırıyı İslamcı terörist bir örgütün işlemiş olacağına dair ortaya atılan spekülasyonun başta büyük çapta tutmuş olmasının en önemli nedeni, ülkenin önemli bir kesiminin AKP Hükümeti’nin ajandasının süratle laiklik dışı bir programa kaymakta olduğunu düşünmeleridir.

Şahsi kanım da ülkeyi yönetme becerisinden çok uzak bir yönetimin giderek popülizme kayarak sadece ve sadece Milli Görüşçü tabanı okşama gayretlerine düştüğü yönündedir.

Bir örnekle anlatmak gerekirse; akademik dünyada en fazla yüz kızartan suçlardan olan aşırma-intihal suçunu işlediği ayan beyan olan, kafasındaki Türkiye özlemi çağdaş herhangi bir rejime uymayan, şahsi becerilerinden de büyük şüphe duyduğum Ömer Dinçer, bakanlar üstü yetkilerle donatılmış bir şekilde, devletin en yüksek makamı olan Başbakanlık Müsteşarlığı’nda inanılmaz bir pişkinlikle oturduğu ve tüm bakanlıkların atamalarını yönlendirdiği sürece benim bu hükümete güvenmem veya saygı duymam mümkün değildir.

* * *

Hükümet artık iyice iğdiş edildiğini kabullenmeli ve "hodri meydan" demelidir!

Başbakan’ın; kriz yönetimini hiç bilmediği ve devleti zerre kadar tanımadığı için içine atıldığı gayya kuyusundan kurtulmasının tek yolu erken seçimdir.


* * *

Başbakan dış dünya onaylı bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu, saldırının esas kökenine asla ulaşamayacağını, dışarıda yüzüne gülen bazılarının kendisine Alicengiz oyunu hazırladığını, en büyük siyasi rakiplerinin de bizzat kendi partisi içinde olduğunu artık görmek zorundadır.

Ben kendisine sadece dört soru sormak istiyorum:

1) Hálá cumhurbaşkanı olabileceğine inanıyor musunuz? Hakkınızda hazırlanan dosyalara ne kadar vakıfsınız? Beterin beteri olabileceğini aklınız alıyor mu?

2) Yıl sonuna kadar Kıbrıs Rum Kesimi’ne Türk limanlarını açmazsanız AB’nin müzakereleri askıya alabileceğini görebiliyor musunuz? AB’nin böyle bir olası kararının Türkiye ekonomisini ne hale getireceğinin farkında mısınız? AB’ye üyelik müzakereleri ile ekonomi arasında doğrudan bağlantı olduğunun bilincinde misiniz? Öte yanda limanları açarsanız içeride nasıl bir komplo ile karşılaşacağınızdan haberdar mısınız?

3) Ne kadar kırılgan bir ekonomimiz olduğunu biliyor musunuz? Son günlerde ekonomide yaşananları ekonomi-politik yönüyle yorumlayabiliyor musunuz? IMF’nin bir sözüyle ekonominin nasıl etkilendiğinin farkında mısınız?

4) 1 Mart’ta ağzı yanan ABD’nin olası bir İran operasyonunda size hiç güvenmediğini hissedebiliyor musunuz? Olası bir operasyon öncesi elinizdeki bazı yetkileri Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik yaparak TSK’ya devretmeden, ABD nezdinde fazla itibar görmeyeceğinizin farkında mısınız?Aksi durumda "ölümü gösterip sıtmaya razı etme" politikalarının devam edeceğini öngörebiliyor musunuz?

* * *

Bütün bu kuşatmaya karşı tek kurtuluş yöntemi, partinin bölünmesinden korkmadan erken seçime gidip iman tazelemektir!

Partiyi bölünmeden bir seçime taşımak, sizin liderliğinizi de pekiştirecektir.

Yeni bir seçimi partiniz kazanınca herkes çenesini kapatmak, planlarını gözden geçirmek zorunda kalacaktır!

Sayın Başbakan; hem kendinizi, hem partinizi ama bence en önemlisi demokrasimizi kurtarmak için baskın seçim yapınız!
Yazarın Tüm Yazıları