MEHMET Ağar ile yaptığım röportajın ardından, dün de Ağar’ın merkez-sağın rejimin gerçekleri ile milletin taleplerini uzlaştırmaya çalışan bir siyaset güdeceğine dair görüşlerine kendi köşemde vurgu yaptım.
Ağar’a göre; bu açıdan AKP merkez-sağa yerleşemedi. Siyasette aşırılıklardan ürken orta direği kucaklayacak yeni oluşuma şiddetle ihtiyaç doğdu.
Ben bu tespitlere büyük çapta katılıyorum ama sade suya tirit bir birleşmenin de tek başına ihtiyaçları karşılamayacağı görüşündeyim.
* * *
Her iki tarafta birleşmenin toplumda büyük ilgi uyandırdığı, medyanın sağda ve solda birleşmeye destek verdiği bir gerçek.
Ancak, bu heyecanın kısa sürede hüsrana uğrama şansı da var.
İnsanlar yıpranmamış, bilgi ve becerisini kanıtlamış, donanımı yüksek, ihtisas sahibi insanları siyaset içinde görmek istiyorlar.
Onların bu görüşünü en iyi şu atasözü vurguluyor:
Kullanılmış malzemeden yeni bina inşa olmaz!
Merkez-sağda birleşme; eğer iddia edildiği gibi, kendini 21. yüzyılın şartlarına uyum sağlayarak yeniden tarif edecek ise; sadece sözde değil, özde de küresel dünyanın şartlarını hazmetmiş, bu şartlara ayak uydurmaya müsait donanımlar edinmiş kişileri ortaya sürmeli.
Şimdilik bu değişimi sağda görmemekteyiz.
* * *
Eğer DYP 2002’de meydanları AKP’ye teslim eden, özellikleri kendinden menkul, suratları çoktan eskimiş ve milleti bıktırmış insanları öne sürecekse, şimdiden bilinsin ki, birleşmenin ateşi kısa sürede sönecektir.
Zaten, onların yarattığı alerji milleti 2002’de AKP’ye itmiştir.
Zaten, onlar yıllardır DYP’de "gelene ağam, gidene paşam!" dedikleri için DYP son dönemlerde yok olmaya yüz tutmuştur.
Eski suratlar ön plana çıkarsa, bir liberal demokrat olarak, şu anda heyecan duyduğum merkez-sağdaki yeni oluşumdan ilk soğuyacak kişilerden birisi olacağımı şimdiden ilan ediyorum!
* * *
Üç büyük şehir için önemli gördüğüm bir uyarım var:
İstanbul (70), Ankara (29), İzmir (24) 123 milletvekili çıkarıyor. Bu da toplam milletvekili sayısının neredeyse dörtte biri eder. Ayrıca, bu üç il seçimlerde diğer illeri etkileyecek "taşıyıcı özellikleri" gösterir.
Bu üç ilde de DYP çok gerilerdedir, hatta neredeyse yoktur.
Eğer birleşik parti merkez-sağa yerleşmek istiyorsa, yıllardır tepki alan "eski tüfekleri" bu üç ilde ileri sürmemelidir.
Mehmet Ağar; "Modernitenin taşıyıcısıkadınlardır" diyor.
Seçimlere DYP çatısı altında katılacak "birleşik parti" önemle bu üç ilde kadınlara ön sıralarda yer vermezse, bizzat Ağar’ın söylemi ile, seçimlere yön verecek kadınlar yeni merkez-sağı kabullenmeyeceklerdir.
Kadın adaydan kasıt ise eğitimi, donanımı ile küresel dünyaya açık, mesleki alanda rüştünü ispat etmiş, toplumda saygı kazanmış kadınlardır.
* * *
Siyasette insan kalitesi çok düşük. Katma değeri yüksek siyasileri katiyen rencide etmek istemiyorum ama onlar da azınlıkta olduklarını biliyorlar.
Bu insanların ivedilikle yeni yüzlerle takviye edilmesi şart.
Dünyayı kavrayan, donanımı yüksek yeni insanlar!
Ben merkez-sağdaki yeni oluşumdainsan sermayesini yakın takibe alacağım!