1) Hemen her gün ortaya yeni bir çete çıkıyor. Çetelerin ne yapmayı hedeflediği bir türlü tam anlaşılamıyor; ama hepsinde iki ortak özellik var:
i) Üyeleri arasında muhakkak emekli/muvazzaf askerler var.
ii) Emirlerinde TSK’dan çalındığı söylenen silah/mühimmat var.
Her zaman TSK’nın yanında duran Cumhuriyet Gazetesi’ne bile TSK bombaları atılmış.
2) Eski Cumhurbaşkanı/Genelkurmay Başkanı Kenan Evren açıkladı: TSK’nın komutanları, genç subayların alttan gelen tepkileri karşısında bazen darbe dahi yapabiliyorlarmış. Demek ki, "TSK’nın her zaman emir komuta zinciri altında ve birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğine" dair iddia bazen şaşıyor. Emekli komutanın bu sözü şimdi söyleme ihtiyacı hissetmesi ise halihazırda TSK’nın yekvücut olmadığı intibaını yaratıyor.
3) Genelkurmay, yaptığı resmi açıklama ile Emniyet’in askerleri de içeren "Atabey operasyonunu" basından duyduğunu ilan etti. Böylece, Genelkurmay ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında da uyum eksikliği olduğu resmiyet kazandı.
* * *
4) Türkiye’nin en tepedeki işadamları derneği TÜSİAD, yaptığı açıklamalarda hükümete sert eleştirilerde bulundu. Bazı kişilerin görevlerine devam etmesinden büyük rahatsızlık duyduğunu açıkladı. Bu kişiler arasında Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in de olduğunu biliyoruz. İş dünyasının en tepesi, devletin en kritik görevinde oturan kişiye güvenmiyor.
5) TÜSİAD’ın güvenmediği kişiler arasında yer alan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de açıkça Cumhurbaşkanı, YÖK, Yargıtay ve Danıştay’a güvenmediğini, bu kurumların çalışmalarını devamlı engellediğini söylüyor.
6) Öte yanda yukarıda adı geçen devlet kurumlarının sadece Milli Eğitim Bakanı’na değil, hükümete topyekûn güvenmediği ayan beyan ortada.
7) Bülent Arınç’ın, Abdüllatif Şener’in, hatta Abdullah Gül’ün emir komuta zinciri dışına çıkarak kendi oyunlarını oynadığı, bizzat AKP içinde konuşuluyor. (Son örnek: AKP’nin Sivas Kongresi.) AKP yönetimi de birbirine güvenmiyor.
8) Başbakan, Dışişleri’nin en üst seviyedeki memurunu (büyükelçisini) azarlıyor, Dışişleri en ufak bir tepki dahi vermiyor.
* * *
9) Millet arasında kimileri hükümetin TSK’ya, kimileri de TSK’nın hükümete kumpas kurduğuna inanıyor.
10) Recep Tayyip Erdoğan’ın Yaşar Büyükanıt’tan, diğerinin de ötekinden hazzetmediği yine kamuoyunda açıkça konuşuluyor.
11) "Laikçiler" "şeriatçılardan", diğerleri de ötekilerden korktuğunu, hazzetmediğini, her türlü kalleşliği beklediğini her ortamda açıkça beyan ediyorlar.
13) Anayasa’nın 104. maddesi Cumhurbaşkanı’nın görevlerini sıralarken "....Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir" diyor. Cumhurbaşkanı en son Danıştay cinayetinin ardından konuştu ve cinayeti şeriat yanlılarının işlediğini ima etti. Ardından Cumhurbaşkanı’ndan tık çıkmadı.
* * *
1 Mart tezkeresi-Kürt realitesi-Şemdinli olayları-Terörle Mücadele Yasası-HAMAS’ın ani Ankara ziyareti-Cumhuriyet Gazetesi’ne saldırı-Danıştay cinayeti-Sauna, Bursa ve en son Atabey çetesi!