TÜRKİYE mi bu kadar ucube bir ülke haline geldi, yoksa Batı’daki aklıevveller mi bu kadar ucube düşünürler haline geldiler de; Türkiye’yi Ortadoğu’da özel bir yere oturtmak için bu kadar ucube terimler uyduruyorlar, ben anlamadım.
Tam ılımlı İslam’a alışmaya çalışıyorduk, light Osmanlı terimi de icat olundu! (Bkz: ABD kaynaklı Christian Science Monitor Gazetesi)
Ben işin içinden çıkamadım ama madem bu terimleri yabancılar ortaya atıyorlar, muhakkak bir hikmet vardır diye düşünmeden de edemedim.
Onun için de acaba "Ilımlı İslam’la yönetilen light Osmanlı" nasıl bir devlet olurdu diye akıl yordum. İşte bulgularım:
* * *
Light davranmak için Şeker Bayramı 1.5 gün, Kurban Bayramı 2 güne inerdi.
Bu hesaba göre, ramazan da, haliyle 15 gün sürerdi.
Ilımlı bir şekilde eda edilmesi için Müslümanlar bayram namazlarını günün herhangi bir saatinde ama yine de İslam’a uymak için, mutlaka bayramın birinci günü kılabilirlerdi.
Light Osmanlı’nın müminleri bayram namazını kaç rekat kılacaklarına kendileri karar verirlerdi.
Alkol serbest olur ama Büyük Rakı 35’lik şişede, Küçük Rakı 17.5’luk şişede satılırdı.
Alkol alanların beher dublede bir ölçek rakıya üç ölçek su koymaları mecburi olurdu. Ahlak zabıtası beher Müslüman’ın beher gecede 4 ölçekten fazla rakı içmemesi için her türlü tedbiri alırdı.
Kadınlar alkol konusunda ılımlı reform adına özgür bırakılır ama özgürlüğün dozunu serhoş tutmak için sadece 2 ölçeklik özgürlüğe sahip olurlardı.
Ancak, yine de içince sapıtanlar olacağı için meyhanelere mutlaka haremlik ve selamlık bölümleri açma mecburiyeti getirilirdi.
Meyhaneler çoban salata ve şakşuka satabilirler ama Rus salatasını mönüye ancak Amerikan salatası adı altında koyabilirlerdi.
Light Osmanlı’nın alt kimlik-üst kimlik meselesini hallettiğini vurgulamak için meyhaneler mönülerinde ayrıca Çerkez tavuğu, Arnavut ciğeri, Kürt peyniri, Laz böreği, Arap yahnisi bulundurmak zorunda olurlardı.
Gucci marka olmak ve okula cip içinde gelinmek kaydı ile türban üniversitede serbest bırakılırdı.
Anası Türkolan Kürtlere anadillerini okullarda öğrenmek hak haline gelirdi.
* * *
Başımızdakine padişah denir ama ölenin ardından padişahlık ölenin oğluna geçmez (üzgünüm Bilal!), seçim yapılırdı.
Vezirleri istediği an görevden alma, istediğini vezir yapma yetkisi, yine bugün olduğu gibi, padişahta olurdu.
OBMM light Osmanlı’nın şanına uygun bir şekilde hafif sıklet çeken 100 üyeden oluşurdu. Üyelerinin yarısının soyadı (soyadı kanunu değişmiyor) padişah ile aynı olmak kaydı ile millet tarafından seçilirdi. Üye yapmak üzere aynı soyadına sahip en az 50 kişiye gerek olduğu için padişah ailesi zürriyete çok dikkat ederdi.
OBMM’nin diğer 50 üyesinin yarısını vezirlerin teklif edeceği 150 aday arasından padişah atar, diğer yarısını ise Diyanet İşleri Light Başkanlığı İslamiyet anlayışı ılımlı kişiler arasından seçerdi.
* * *
"Devletin adı Light Osmanlı’dır" ve "Milletin dini Ilımlı İslam’dır" cümleleri değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler olarak başına artık "T.C." yerine "I-L" ibaresi konanAnayasa’mızın en başına yazılırdı.