"YÜRÜMEZ!" diyenler ya başka bir ülkeyi kastediyorlar, ya da resmen üfürüyorlar.
Türkiye’de peynir ekmek gemisi lafla yürür!
Hatta, sadece lafla yürür.
Türkiye’de siyasiler sadece laf üreterek, karşılıklı atışarak ülkeyi yönetiyormuş gibi yaparlar.
Türkiye’de medya da siyasilerin ne dediğini tartışarak, arada bir de kendi aralarında atışarak gündem üretiyormuş gibi yaparlar.
Siyasiler, gazeteciler neden böyle yaparlar?
Millet bunu yiyor da ondan! Hatta bayılıyor da ondan!
* * *
Emine Hanım-OlcayHanım ekseninde kimin kime ne dediği, kimin kime nasıl geçirdiği, Hülya Avşar-Gülben Ergen kapışmasının milletten esirgendiği bir dönemde icabında milletin bir ihtiyacını karşıladığı için kadın bakan kadınları tokuşturarak millete hizmet ediyor!
Ama gemi yürüten laflama burada mı bitiyor? Haşa!
* * *
MİT Müsteşarı da kurumunun 80. yılında laflıyor, onun lafları da günlerce tartışılıyor.Çok önemli sözler sarf edilirmiş gibi yapılan konuşmanın içeriği yıllardır ortalıkta dolanır durur. Bunları MİT Müsteşarı söyleyince hepimiz mal bulmuş Mağribi gibi lafların üzerine atladık. Halbuki MİT Müsteşarı’nın görevi, dedikodu istihbaratı yapan bir kurumun bilgi paylaşan bir kuruma dönüşmesi gerektiğini söylemek değil, bizzat dönüşümü yapmaktır.
Gerekeni yapmadan, gereken hakkında laflamak, peynir ekmek gemisinin pekálá lafla yürüdüğünün göstergesidir.
* * *
Başbakan da sadece laflayarak, hatta koordinatörlük görevini tamamen bir kenara koyup tek başına ve en çok mesai arkadaşlarını sık sık şaşırtıp sadece laflayarak hiçbir şey yapmadan Mayıs 2007’yi bekliyor.
Muhalefet ne yapıyor? O da sadece laflayarak Mayıs 2007’yi bekliyor.
Başbakan "istemem, yan cebime koy!" diyerek laflıyor.
Muhalefet "merak etme, ben çoktan razıyım, ama ekmeği sana karşı çıkarmış yaparak yiyorum" diyerek laflıyor.
Siz de meşrebinize göre; ya Başbakan’ın cumhurbaşkanı olmasını istediğiniz için birinin laflarını, ya da istemediğiniz için diğerinin laflarını can kulağınızla dinliyorsunuz.
Belli ki hep birlikte Mayıs 2007’ye dek laflayarak birbirimizin boğazına sarılacağız ve bundan zerre kadar rahatsız olmayacağız.
* * *
Bakmayın siz kimin kime ne dediğine! Herkes Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığında mutabık.
1) Tayyip Erdoğan, Başbakanlık görevi çok ağır geldiği için cumhurbaşkanı olmak istiyor.
2) Muhalefetin tümü Erdoğan’dan arındırılmış bir AKP’yi daha kolay lokma olarak gördükleri için onun cumhurbaşkanı olmasını istiyor. Hatta Mayıs 2007’den önce erken seçim falan da istemiyorlar. Onlar Erdoğan’sız bir genel seçim istiyorlar.
3) Tayyip Erdoğan’ın arkadaşları da onu cumhurbaşkanı yapmak istiyor. Böylece hem koordinatsız bir koordinatörden kurtulacaklar, hem de kişisel rüyalarının önü açılacak.
Herkes esasında cumhurbaşkanlığı konusunda mutabık olduğuna göre pastayı büyütmek için sadece laflamak gerekiyor. Nasılsa seçmen laflamayı yiyor, saflarını sıklaştırıyor!
* * *
Bakın bugün ben hiçbir fikir üretmeden, sadece laflayarak bir makale yazdım!