ÖNCE; ABD’nin uluslararası teröre savaş açtığı, Kuzey Kore’yi de "şer ekseni"nde ilan ettiği, Başkan Bush’un "Kuzey Kore’nin nükleer silah sahibi olmasına katiyen izin vermeyeceklerini" söylediği 2002’den beri dünyada neler olduğunu kabaca özetleyelim:
1) Irak’ın bölünme ihtimali her zamankinden fazla. ABD’deki savaş yanlıları bile "tek müttefikleri" saydıkları Kuzey Irak’taki Kürtlere sahip çıkıp, Sünniler ile Şiileri kendi haline bırakmayı öneriyorlar.
2) Afganistan Dağları’ndan kovulmak ve yok edilmek üzere savaş ilan edilen El Kaide Afganistan’da her zamankinden güçlü olmanın dışında Irak’a da yerleşmiş durumda. Aynı şekilde Taliban değil yok olmak, Afganistan’da eski günlerine döndü bile.
3) Filistin’de seçimleri anti-Amerikan ve anti-İsrail politikalarından hiç taviz vermeyen HAMAS kazandı.
4) ABD-İran çekişmesinde bir ara adım olan İsrail-Hizbullah Savaşı İsral’in bugüne dek Arap aleminde yürüttüğü en başarısız savaş.
5) İran nükleer güç geliştirme çabasından katiyen taviz vermiyor. Irak (Şiiler), Filistin (HAMAS), Suriye (Baas), Lübnan (Hizbullah) üzerinde her geçen gün etkisini artırıyor.
6) ABD’nin Arap dünyasındaki müttefikleri Mısır (Müslüman Kardeşler) ve Suudi Arabistan’daki ABD taraftarı rejimler topun ağzında.
7) 1994’te nükleer güç araştırmalarını Clinton yönetimi ile yaptığı anlaşma çerçevesinde durduran Kuzey Kore 2002’den beri nükleer geliştirmelere büyük yatırım yapıyor, uzmanların ifadesine göre evvelsi gün ilk nükleer silah denemesini (atom bombası patlatmak) yapana dek en az 12 adet nükleer başlıklı balistik füze sahibi olmuştu.
* * *
Kuzey Kore bu cüreti Pakistan’ın nükleer silah sahibi olmak için mücadelesinde tüm çabalara rağmen durdurulamaması ve silahı geliştirdikten sonra göz yumulmasından alıyor.
Şimdi de zaten bildiğini okuyan İran’ın Kuzey Kore’yi örnek almaması için bir neden yok. Yine uzmanlar, ancak BM Güvenlik Konseyi’nin siyasi ve ekonomik ambargo kararı alması durumunda Kuzey Kore’nin ve dahi İran’ın gerileyebileceğini düşünüyorlar. Ama, Konsey üyesi Rusya ve Çin’in genel ambargoyu onaylamayacaklarını da düşünüyorlar.
Rusya ve Çin’in 21. yüzyıl perspektifleri Kuzey Kore ve İran gibi ABD hasımlarını tamamen bertaraf etmeye müsait değil. Gerçi Çin, Kuzey Kore’nin nükleer silah denemesini "küstahlık" saydı ama aynı Çin, eğer gıda ve petrol yardımı yapmazsa, Kuzey Kore’de rejimin yıkılması veya panik çıkması durumunda Kuzey Kore’den ülkesine baş edemeyeceği sayıda mülteci gelmesinden korkuyor.
Herhalde ne kadar sıkıştığının farkında ki ABD Başkanı George W. Bush 4 yıl evvel "Kuzey Kore’nin nükleer silah sahibi olmasını kabul edemeyiz" derken dün "Kuzey Kore’nin başka ülke ve kuruluşlara nükleer silah satmasına göz yumamayız" demeye başladı.
* * *
Normal yurdum insanı "Kuzey Kore’den bana ne!" dememeli veya bu işten ABD’nin kaybederek çıktığı hesabını yaparak sevinmemeli, artık İran’ın da "atom bombası geliştirmek" için yolunun büyük çapta açıldığını, kendi kullanmasa da Kuzey Kore’nin terör örgütlerine "atom bombası" satabileceğini/verebileceğini göz önüne almalıdır.
Nükleer silaha sahip İran ve El Kaide’nin Ortadoğu için ne demek olduğunu tüm Türk vatandaşları hesaplamak durumundadırlar!
Kuzey Kore’nin nükleer silah denemesinin ABD’yi nasıl etkileyeceği tüm dünya için en önemli konu. ABD’nin tepkisi Ortadoğu’nun da geleceğini belirleyecek.
Yarın Kuzey Kore’nin attığı bombanın ABD’de nasıl patlayacağını irdeleyeceğim!