DÜNYADAKİ etkin tüm ülkelerin ikazlarına rağmen Kuzey Kore, pazar günü TSİ 15.36’da 4.2 büyüklüğünde bir sarsıntı yaratan nükleer silah denemesini Kuzey Hamgyong Bölgesi’nde yaptı.
Böylece Kuzey Kore, dünyada nükleer silaha sahip 9. ülke oldu. ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Çin resmen nükleer silahlara sahipler. Hindistan, Pakistan, İsrail nükleer silah geliştirdiklerini hiçbir zaman ilan etmediler. Şimdi bu gruba Kuzey Kore de katıldı.
Nükleer silah denemesi, Güney Kore’den kopuşu gerçekleştiren Kuzey Kore lideri Kim İl-Song’un 1997’de ölümünden sonra başa geçen oğlu Kim Jong-İl’in başkanlığının 9. yılını kutlama gününe rastlıyor. Ayrıca, ülkenin hasmı Güney Kore’nin Dışişleri Bakanı Ban Ki-moon’un BM Genel Sekreterliği adaylığının oylanmasından bir gün önce gerçekleşiyor.
* * *
Batı, Kuzey Kore’nin nükleer silah sahibi olmasını "dünyanın en yalnız ancak en saldırgan ülkesinin silah sahibi olması" olarak yorumlarken, Kuzey Kore yetkilileri nükleer silah sahibi olma nedenlerini yine yalnızlıklarına bağlıyorlar. Kendilerini ABD’nin başını çektiği olası Batı saldırısına karşı koruyacak en önemli gücün nükleer silah olduğunu, Pakistan örneğinde olduğu gibi, tüm karşı tehditlere rağmen, silahı geliştirene sonunda hiçbir yaptırım uygulanamadığını düşünüyorlar. Yine Kuzey Koreli yetkililere göre, eğer Saddam bu silaha sahip olsaydı, Irak’ın başına gelenler hiç gelmezdi.
* * *
Başkan Bush, 2003’ten beri "şer ekseninde" saydığı Kuzey Kore’yi nükleer silah geliştirmeye niyetlenmemesi için defalarca ve çok sert bir dille uyarmıştı. Bu uyarılara rağmen Kuzey Kore’nin İran, Suriye ve Pakistan’a nükleer başlıklı füze sattığı biliniyordu, ama Kuzey Kore’nin bu kadar pervasızlaşacağı son döneme dek beklenmiyordu.
ABD, Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirmesini, bizzat kendisinin kullanmasından çok, bu yalnız ve karanlık ülkenin nükleer silahları terör örgütlerine verme olasılığı nedeniyle istemiyor.
* * *
Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirmesini Türk kamuoyunun çok büyük dikkatle izlemesi lazım. Dünyanın öteki ucundaki bu tatsız gelişme ilk bakışta bizi ilgilendirmiyor gibi gözükebilir, ama bizim canımızı yakma ihtimali de çok yüksektir.
Şöyle ki:
George W.Bush liderliğindeki neo-con ağırlıklı yönetim, dış politikada en başarısız dönemini yaşarken ve kendi ülkesinde kasım ayındaki kısmi seçimler öncesi gittikçe artan eleştirilerle karşı karşıya iken, Kuzey Kore’nin bu salvosu, ABD yönetiminin otoritesine,şahsi kanıma göre, 11 Eylül saldırısından sonra indirilmiş en büyük darbedir.
* * *
Kuzey Kore, ABD Başkanı’nın bizzat yaptığı çok sert uyarılara rağmen nükleer silah denemesinde bulunarak ABD’nin otoritesini sallamadığını tüm dünyaya ilan etmiştir.
* * *
Bu durumda:
1) Bir kez daha prestij yitiren ABD yönetimi, büyük bir ihtimalle Bush’un son yıllarını kapsayan önümüzdeki dönemde çok daha agresif hale gelecektir.
2) Öte yanda Kuzey Kore kadar nükleer silah konusunda ısrarlı olan İran, ABD’nin prestij kaybını kendi lehine değerlendirmek isteyecektir.
3) ABD’nin Kuzey Kore’ye nasıl bir yaptırım uygulayabileceği şu anda öngörülemez. Ama artık askeri bir saldırı olmadan Kuzey Kore’nin nükleer silahları elinden alınamaz. BM yaptırımlarının şu andan itibaren hiçbir faydası olamaz.
4) Agresif ama çaresiz ABD’nin, puslu ortamı seven muhteşem satranç oyuncusu İran karşısında Ortadoğu’da ne yapacağını kestirmek şimdi daha da zor olacaktır. (Devamı yarın.)