Kız istemenin dayanılmaz ağırlığı!

GEÇEN “Babalar Günü”nde yazdığım yazıda artık oğlanlara “babalanamadığımı” yazmış ama yine de baba olmanın mutluluğunu vurgulamıştım.

Haberin Devamı

Çocuklarıma bir serzenişim de vardı:

“Sadece eşek sıpalarının bana hâlâ bir torun vermemelerine gıcık oluyorum!” (Hürriyet-21.06.09)

Dualarımı Allah mı kabul etti, büyük oğlum Deniz insafa mı geldi, yoksa medya baskısı mahalle baskısına mı dönüştü, bilemeyeceğim ama Deniz kız arkadaşı Elif ile evlenmeye karar verdi!

Çok ama çok sevindim. Hedefe giden yolda belki de en büyük merhaleyi aşacaktım.

Ayrıca, hiç emek sarf etmeden bir kız çocuğu sahibi de olacaktım.

Ancak, meğerse bu iş ne kadar zormuş!

* * *

“Kızı istemeye” bu akşamüzeri gideceğiz. Siz bu satırları okurken neticeyi almış oluruz.

Ancak, beni günlerdir aldı bir telaş. Hayatımda ilk kez “kız isteyeceğim”, ilk kez “kayınpeder” olacağım!

Haberin Devamı

Elimde değil, çok heyecanlıyım. Zaten elimde olmamasının nedeni elimin ayağımın tutmaması!

İnanın, “Saraydan Kız Kaçırma” gidip anasından babasından “kız istemekten” daha kolay!

Alt tarafı:

“Allah’ın emri, Peygamber’in kavliyle...” deyip kızı isteyeceğim.

Ama kaç gündür ayna karşısında prova yapıyor, “Allah’ım kızı isterken yanımda ol!” diye dualar ediyorum.

Geceleri rüyamda “kızı isterken” lafları karıştırıyorum, millet bana koro halinde gülmeye başlıyor. Kan ter içinde uyanıyorum.

Ben ki canlı yayınlarda insanlarla polemiğe girmeye, itişip kakışmaya bayılırım, kapalı devre bir ortamda üç-beş dostun yanında kız istemek bana çok zor geliyor.

“Kız isterken” yanımızda New York’tan gelen oğlum Eren de bulunacak. O saha müşahidi olacakmış. “Kız istememi” beğenirse ileride kendine de “kız istetecekmiş”. Beğenmezse, “Unut, benden torun falan göremezsin!” diyor.

Anlayacağınız, “kız isterken” aynı zamanda görücüye de çıkacağım.

Düşünün, sadece bir cümle kurup, “kız tarafını” olumlu cevap vermesi için ikna edeceksiniz, aynı zamanda da “tekniğinizi” Eren’e beğendirip, “kız isteme” konusunda onu da özendireceksiniz.

İşim çok zor! Hem de çok!

Canlı yayında Huysuz Virgin’e laf yetiştirme ile görevlendirilmeye, Mahir Kaynak ile komplo teorisi yarışmasına katılmaya, Erman Toroğlu ile futbol konusunda aşık atmaya, Mehmet Ali Birand’ı zorla koltuğundan kaldırarak yerine geçip haber okumaya razıyım.

Haberin Devamı

Biliyorum, hepsinde madara olurum.

Ama, “kız isterken” madara olmak çok daha beter!

Hayal edin! İşi yüzüme gözüme bulaştırıyorum, büyük oğlum Deniz, “Baba istikbalim ile oynadın!” diye sitem ediyor, Neriman “Sana beyhude güvendik, aileyi rezil ettin” diye azarlıyor, ufak oğlan Eren “Ben artık öldüm Allah evlenmem” diyor, “kız tarafı” arkamızdan “Şimdi bu adam ne demek istemişti” diye kafa yoruyor!

Ben elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemiyorum, neden “Kızı vermezseniz ben adamı fena yaparım!” dediğimi kendime bile izah edemiyorum. Neden “Zaten Peygamber de bana kız için şahsen söz verdi” dediğimi bilemiyorum.

* * *

“Zordur almak bizden kızı!”

Ya kız tarafı böyle derse, ben ne halt ederim! 

Yazarın Tüm Yazıları