TÜRKİYE’de ne zaman hükümetler yönetimi yüzlerine gözlerine bulaştırırlar, hemen ortaya "birileri düğmeye bastı" teraneleri atılır.
Son günlerde bir türlü durdurulamayan ekonomik patinaja kulp takılmaya çalışılıyor. Müspet düşünen akıllarını çok beğendiğim bazı yazarlar dahi "Acaba ABD düğmeye mi bastı?" diye sormadan edemiyorlar.
Onların amacı bu mu bilemem ama bu tip komplo teorileri hükümetin ekonomi alanında da beliren çapsızlığına perde örtme hareketi haline dönüşüyor.
Kimileri de bazı kızgın Amerikalıların Türkiye’yi ekonomi yolu ile yıpratmaya yönelik eski sözlerine dayanarak "Yerkürede dolaşan 100 milyarlarca dolarlık mega fonlardan sadece 10-15 milyar dolarını Türkiye ekonomisine bedel ödetmek için kullanmak, Washington için zor mu?" diye soruyorlar.
* * *
Bu tip analizler ve ilk bakışta anlamlı olduğu intibaı yaratan sorular şu varsayımlara dayanıyor:
1) ABD hükümetleri dünya piyasalarında yatırım yapan Amerikan kökenli binlerce para spekülatörüne anında ve tek bir tebliğ ile yön verebilirler.
2) Dünya ekonomisini; küresel ekonomik güçler ve kurallar değil, bir düğme başında oturan bir adet Beyaz Saray yetkilisi yönetmektedir.
3) Amerikalı olmayan spekülatörler de daima Amerikalı spekülatörlerin peşinden giderler.
4) Amerikalı spekülatörler de, diğer spekülatörler de kendileri için neyin doğru olduğunu bilmeyen emir erleridirler.
5) Spekülatörler, ABD hükümetlerinden o kadar korkarlar ki, kendi çıkarları aleyhine olsa dahi ABD’nin "vurun kellesini!" dediği ülkelere anında saldırırlar.
* * *
Komplo teorisyenleri "ABD’nin Türkiye ekonomisinden desteğini çektiği için panik yaşandığı" görüşünü de taşıyorlar.
Madem herkes ABD’nin ağzının içine bakıyor, ABD bize en fazla kızdığı "1 Mart Tezkeresi" döneminde neden desteğini çekmedi de bugünü bekledi?
Tersine o dönem Türkiye ekonomisinin "gülüm ayları" yaşadığı dönemler değil miydi?.
ABD neden o zaman vurmadı?
Komplo teorisyenlerine sorulması gereken temel soru ise ABD’nin AKP’yi yıkmak için neden şimdi harekete geçtiğidir!
Bizim akıl haritamıza göre amaç "intikam"dır! Bu akla göre Amerikalılar da, tıpkı bizler gibi, çıkarlarının değil, duygularının peşine takılıp giderler.
Halbuki, ABD’nin AKP’yi yıkmaya kalkması için AKP’nin kendisinin temel bir çıkarına engel olması gerekir.
Tersine, AKP hükümeti şu dönemde ABD’nin çıkarları doğrultusunda çok büyük gayret gösteriyor.
Daha doğrusu Türkiye’nin çıkarları ile ABD’nin çıkarları bu dönemde aynı yönde ve birbirini destekler mahiyette. Bu durumu Irak ve İran’da çok açık izliyoruz.
Kimse düğmeye basmadı, sadece uluslararası spekülatörler Türkiye’ye güvenlerini hem ekonomik hem de siyasi arenada büyük çapta kaybettiler!