ÖNCE bir hatırlatma:Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "alt kimlik-üst kimlik" kavramları çerçevesinde Türkler ile Kürtleri "Türkiyelik" çatısı altında birleştireceğini belirtmemiş ve bu birleşme-kucaklaşma hareketini "demokratik cumhuriyet" kurarak yapacağını söylememiş miydi?
DYP lideri Mehmet Ağar Kürtlere seslenerek "Dağda siyaset yapana kadar ovada siyaset yapsınlar" dememiş miydi?
* * *
TBMM;10 Mayıs 2007 günü bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasını öngören Anayasa değişikliğini 430 oyla kabul etti.
Oturuma toplam 456 milletvekili katıldı ve 430 gibi rekor bir rakam bağımsız adayların birleşik oy pusulasına dahil edilmesi yönünde oy kullandı. Sadece 20 milletvekili teklifi reddetti. Bu partilerdeki Kürtlerin bir kısmı bile değişikliğe destek verdiler.
O oturumda aylardır birbirine açıktan saldıran AKP ve CHP ve dahi diğer partiler birleştiler ve bir oyun oynadılar. Neden?
Kürt partisi DTP,%10 seçim barajı nedeniyle, bağımsız adaylarla seçime katılmaya karar verince bu oyun DTP’li Kürtlerin TBMM’ye mümkün olduğunca az milletvekili ile girmesini sağlamak için planlandı.
Birleşik oy pusulasında bu partiye gönül verenlerin kendi adaylarını bulmaları epey zor.
%54’ü okuma yazma bilmeyen bir bölgede insanlar pusulada kendi adaylarını nasıl bulacaklar?
Şimdi uzun, upuzun; belki sahte bağımsız adaylarla da iyice şişirilmiş oy pusulalarını önce zarfa, sonra da sandığa sokmak için ter dökeceğiz.
10 Mayıs’ta Kürtlere verilen mesaj açıktır.
Siyaseti ancak bizim denetimimiz altında yapabilirsin!
* * *
Oylamanın yapıldığı 10 Mayıs gecesi katıldığım bir TV programında (32. Gün-Kanal D) ilk tepkilerimi verdim.
Aradan geçen sürede medyayı izledim. Diğer tepkileri bekledim!
Ancak, birkaç arkadaş dışında anlamlı bir eleştiri görmedim.
Önemle; "demokrasi elden gidiyor" şiarı ile AKP’ye sahip çıkan gazete ve TV’ler veya "cumhuriyet elden gidiyor" diye CHP’ye, laik cumhuriyete destek veren gazete ve TV’ler, bu Anayasa değişikliğini adeta görmediler!
Beni en fazla son dönemlerde AKP’ye yapılan haksızlıklara demokrasi şemsiyesi altında tepki veren gazetelerin tavırsızlığı şaşırttı.
Demek ki onlar kendilerine demokrat, Kürtlere otokrat!
* * *
Kendi örgütleri ile hareket eden Kürtleri TBMM’de istemiyorlar. En azından mümkün olduğu kadar az "denetim dışı" Kürt milletvekili TBMM’de olsun istiyorlar.
Neden? Zira, DTP PKK ile organik olarak ilişkide!
Bu saptamalarında haklılar ve bu durum beni de çok rahatsız ediyor.
Zordan başka hiçbir politikası olmayan, büyük devletlerin sultası altında hareket eden, aklı 40’lı yıllarda dondurulmuş terör örgütünün TBMM’ye sızmaya çalışmasını hazmetmek zor.
Ancak, başta DTP üyelerini, bölgede siyaset yapmak isteyen demokrat Kürtleri ve her şeyden öte Kürt insanlarımızı bu örgütten kurtarmanın en doğru yolu onlara sivil siyasette kendilerini ifade etme şansı tanımaktır. Onları "diğeri" olarak görmediğimizi ancak içimize alarak ispat ederiz.
* * *
Dağa çıkma ama ovaya da inme! Peki Kürt ne yapsın?