HOLLANDA Kraliçesi Beatrix ay sonunda Türkiye’yi ziyaret edecek. Ziyaret öncesi Hollanda Dışişleri Bakanlığı, bazı Türk gazetecileri Hollanda’ya davet etti.
Hollanda izlenimlerimi Kraliçe’nin ziyareti sırasında yazacağım ama Hollanda Dışişleri Bakanı Dr. Bernard Bot’un bizlerle yaptığı söyleşiyi bugünden yayınlamak istiyorum. Dr. Bot’un bu hafta içinde görevinden ayrılma ihtimali yüksek. Bakanlardan ilk demeci almak hedeftir; ama galiba bizler bir bakandan son demeci alma şerefine nail olacağız!
* * *
- Hollanda Kraliçesi Beatrix’in Türkiye’ye ziyareti öncesinde iki ülke ilişkilerini ve Hollanda açısından bu gezinin önemini değerlendirir misiniz?
Türkiye-Hollanda ilişkilerinin 400 yıllık tarihi vardır. İlk büyükelçi 1612’de atanmıştır. Türkiye ile Hollanda ilişkisi kesintisiz ve istikrarlı sürmüştür. Hatırladığım kadarıyla, Hollanda Kraliçesi’nin Türkiye’ye ilk ziyaretidir. Bu sıradan bir ziyaret değildir. Tam da Hollanda’nın, Türkiye’nin AB üyeliğine destek vermediği izlenimlerinin yaygın olduğu dönemde, aksini ispatlamak için gerçekleştiriliyor. Gezi, Türkiye-Hollanda ilişkilerinin sürekli, somut olduğunun beyanı için yapılmaktadır ve ilişkilerin daha da gelişmesine hizmet edecektir.
- Siz de gelecek misiniz?
Hálá Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturuyorsam, evet. Oturmayacağıma dair söylenti daha yüksek. Her halükárda yeni Dışişleri Bakanı, Kraliçe’ye eşlik edecektir. (Kasım 2006’da genel seçimleri yapan Hollanda’da halen hükümet kurulmadı. Ancak bu hafta içinde bir koalisyon hükümetinin kurulması bekleniyor.)
- Kraliçe’nin programı nedir?
Çok geniş kapsamlı bir gezi olacak. Ankara, İstanbul ve Kayseri’ye gidecek.
- Neden Kayseri?
- Gezinin kapsamını biz tek başımıza karar vermiyoruz, Türk hükümetinin de görüşlerini alıyoruz.
- Dışişleri Bakanımızın Kayserili olmasının bir etkisi var mı?
Gül’ü uzun yıllardır tanıyorum, kendisi yakın arkadaşımdır. Muhakkak onun da bir rolü olmuştur. Aynı zamanda Kayseri’nin, Türkiye’nin modern sanayileşmesinin ve gelişiminin örnek bir kenti olduğunu biliyoruz. Bu arada çok kalabalık bir işadamı ordusu, 40 kişi kadar Kraliçe’ye eşlik edecek. Çokuluslu şirketlerden tutun, küçük ve orta ölçekliye kadar her seviyede işletme Türkiye ile iş kapasitesi artırma hedefinde.
- Bu seyahatin getireceği ekonomik sonuçlara büyük ağırlık verebilir miyiz?
Bence çok doğru bir soru sordunuz. İlişkilerin güçlenmesi için en önemli ayak, karşılıklı olarak ekonomik menfaatlerin güçlendirilmesidir. Benim şahsi isteğim, iki ülke arasında ekonomik, kültürel ve siyasi anlamda bir danışmanlık sisteminin kurulmasıdır. Fransa ve Endonezya ile bu danışmanlık sisteminin çok iyi işlediğini görüyoruz.
- İşadamları da Kayseri’ye gidecekler mi?
Elbette gidecekler.
- Türk kamuoyu, Hollanda kamuoyunun, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu düşünüyor.
Ben her zaman Türkiye’nin AB’ye üye olması gerektiğini savundum. Türkiye’nin üyeliğinin AB’nin de çıkarına olduğunu söyledim. Hollanda halkı, genişlemiş bir AB’de Türkiye’yi görmek istiyor. Ama bu üyeliğin gerçekleşmesi için Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri’ni tam anlamıyla yerine getirmesi gerektiğini savunuyor. Genel kanı, Türkiye’nin bu kriterleri henüz bir kısmını yerine getirdiği şeklinde.
* * *
Bakanın Irak konusundaki çok ilginç görüşlerini pazar günkü yazımda değerlendireceğim.