Kafam çok karışık!

KAFAM gerçekten çok karışık. Zira, ortam çok karışık. Medya da habire "bilgi kirlenmesi" yapıyor. Benim zavallı kafam da gittikçe beter karışıyor.

İki emekli orgeneralin tutuklanması, Türkiye’de bir ilk ve çok önemli. Hele hele Metris anıları dinleyerek gençliğini yaşamış bir kişi olmam nedeniyle generallerin Metris’e kapatılmaları benim neslim açısından oldukça sembolik.

Darbeli ülkemde 57 yıllık hayatım içinde 3.5 "ihtilal" ve bir sürü "ihtilal girişimi" yaşandı.

Adı geçen iki generalin gerek görevleri başında, gerekse sonradan tekin durmadıklarını da düşünüyorum. Onları tutuklatan savcıların ellerinde çok ciddi deliller olmadan asla böyle bir girişimde bulunmayacaklarına da inanmak istiyorum.

Ama kafam her geçen gün beter karışıyor.

* * *

Mustafa Balbay’ın verdiği ifadede muhatap olduğu soruları okuyunca güleyim mi, ağlayayım mı bilemedim.

Sanki darbe sorgulanmıyor da, anneler çocukların oynadıkları darbecilik oyununu sorguluyorlar.

Can Dündar da yazdı. Celal Kazdağlı ile birlikte Ergenekon’un içyüzünü ortaya çıkarmak için kitap yazan bir araştırmacının savcılıkta 6 ay evvel 2.5 saat verdiği ifadede de aynı mantıkla üretilen sorulara muhatap olduğunu okuyunca kafam altüst oldu.

* * *

Ergenekon Davası’nda en önemli süreç 2 emekli orgeneralin tutuklanmasıdır.

Ancak, bu 2 "paşa" görevleri sırasında darbe yapmaya kalktılarsa davanın Askeri Savcılık’ta görülmesi gerekmez mi? Madem onlara Hilmi Özkök engel oldu, neden onun ifadesine başvurulmaz? Tekrar soruyorum, darbelerin günlüğünü yazan Özden Örnek nerelerde?

Yok, esas mesele Sarıkız veya Ayışığı kod adlı darbe girişimleri değil de ortaya yeni çıkan ve emeklilik dönemi için planlanan Eldiven kod adlı darbe girişimi ise, 40 ilde kaos çıkaracak kadro nereye kaçtı? Darbe yapacak kadrolar bu kadar ödlek mi ki Tuncay Özkan’ın mitingine sadece 250 kişi katıldı?

ADD veya ATO darbe yapamayacağına göre, darbecilerin TSK içinde uzantıları kimler?

Yoksa, paşalar "paşa çayı" içerlerken káğıtlara bir şeyler çızıktırıyorlar da görevdeki komutanlar onları savcılığa şikáyet edecek kadar bile mi kaale almıyorlar?

Görevdeki generaller darbe yapacaklarını bizimle birlikte gazetelerden öğrenmiş olabilirler mi?

Darbe hevesi platonik bir aşk gibi maşukun haberi dahi olmadığı bir karasevda mı?

* * *

3 Temmuz’da şöyle yazmıştım:

"...’Ergenekon iddianamesi’nin de hafta sonuna hazır olacağı haberi çıktı. Salı günkü (son) gözaltılar ile ilgili daha sonra ek iddianame yazılacakmış. Tarihte ilk defa orgeneralleri gözaltına alıyorsunuz; değil Türkiye, dünya hop kalkıp hop oturuyor, ama o isimler esas iddianamede yer almayacaklarmış!"

Cuma günü bu sefer öğrendik ki 13 aydır bekleyen iddianame paşaları da kapsayacak şekilde hazırlanacakmış!

İddianamenin hafta sonuna hazır olacağını ilan eden, paşaları tutuklatan, son anda da iddianameyi bilmem kaçıncı kez erteleyen makam, aynı savcılık değil mi?

* * *

Benim en samimi dileğim, iddianamenin bir an önce ortaya çıkması, tüm vicdanları tatmin edecek delillerle dolu olması ve ülkemizde darbeler döneminin sonsuza dek bitmesidir!
Yazarın Tüm Yazıları