İktidar ne zaman biter?

DEĞİŞMEZ bir ilke var:İktidarlar kabahati başkasında aramaya başladıklarında, hükümet olmaya devam etseler dahi, iktidar erki olarak tükeniyorlar!

Haberin Devamı

AKP aylardır "düğmeye basıldı" diye tutturdu.

Sanki, karşılarındaki sistematik muhalefetin ne olduğunu, neye rağmen iktidar olduklarını bilmiyorlardı da yeni öğrenmişlerdi.

Başta Başbakan olmak üzere bakanların bir bölümü adeta paranoya duygusu içindeler.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile konuştuğunuzda Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın, YÖK’ün birleşip doğrudan kendisini hedef almak için ittifak kurdukları duygusu içine giriyorsunuz.

Bakanlığın doğru dürüst hiçbir proje üretememesinden kendisi hariç herkes sorumlu!

Ben iktidarın temel duygusunu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yaşlı bir insanın Selanik’te Ata’ya yazdığı mektubu medya önünde okuyunca çözdüm: Çaresizlik!

* * *

Hükümetin üç noktada sıkıştığını, açıkça ifade etmeseler dahi pekálá tüm AKP’liler görüyorlar:

1) Hükümet proje/politika üretemiyor.

2) Başta Başbakan olmak üzere birçok bakan, ülke yönetimini kaldıramıyor.

3) Parti içinde şimdiden bir iktidar kavgası yaşanıyor.

* * *

Hükümet kendi tabanı için proje/politika üret(e)miyor.

Türban konusunda AİHM önünde davayı kaybetmek için özel çaba gösterdiler. Nitekim, türban konusunu AİHM’ye taşıyan ve davasını kaybeden Leyla Şahin, kendisini yanlış yönlendiren Başbakanlık ofisi ile ilgili sorularıma (07.05.2006) cevap vermeyerek iddialarımı kabul etmiş oldu.

Hükümet, türbanlı gençleri sadece oyalıyor, ciddi hiçbir girişimi yok!

* * *

İmam hatipliler
için Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaya koyduğu sözüm ona çözümler de sadece onları oyalamaya yönelik. Bakanlık, geri tepeceği baştan bilinen palyatif tedbirlerle göz boyamaya çalışıyor.

"Biz istiyoruz ama rejim müsaade etmiyor" demeye getiriyor.

Esasında ve özünde bu iki konuda statükoyla mücadele etme cesaretleri olmadığı için, ellerinde muazzam bir çoğunluk olmasına rağmen, 3.5 yıldır ciddi hiçbir girişimde bulunmadılar.

* * *


AKP, tabanla ilişkilerini tipik bir popülist yaklaşımla düzenlemeye çalışıyor.

Örgütün yerel seviyede yolsuzluklarına göz yumuluyor, IMF ve AB’nin talepleri ötelenerek milli görüşçü taban önünde zaman kazanılıyor, Başbakan giderek kaba bir milliyetçiliğe kayıyor, tepede ABD’ye ne söylenirse söylensin tabanda anti-Amerikan tutum destekleniyor, laikçi söyleme karşı dinci tutum körükleniyor, en az Erbakancılar kadar din siyasete alet ediliyor, gözü kara bir kadroculuk yapılıyor.

* * *

Ancak, AKP tabana iki temel konuda 3.5 yıldır hizmet veremiyor:

İşsizlik ile baş edilemiyor, fukaralık önlenemiyor.

Önceki hükümetleri "yoksulluk ve yolsuzluk" bitirmişti, bu hükümet de giderek aynı batak içinde bir görüntü veriyor.

Hükümetin iktisadi alandaki zaaflarına yarın değineceğim!

Yazarın Tüm Yazıları