İDDİANAME nihayet açıklandı. Daha doğrusu iddianamenin 13. Ağır Ceza’ya teslim edildiği ve kapsadığı suçlamalar açıklandı.
Eminim, birkaç gün iddianamenin yine de dar kapsamlı ancak bu kez resmen açıklanmış iddialarını tartışacağız.
Ben de bugün ve yarın böyle yapacağım.
* * *
Kamuoyunda Ergenekon kelimesi darbe kelimesiyle birlikte anılır. Kime sorarsanız sorun "Ergenekoncular kimlerdir?" diye, size "darbecilerdir" diye cevap vereceklerdir.
Aylardır belirli gazeteler ve gazeteciler, Ergenekon Soruşturması’nı darbecilere indirilen bir darbe olarak alkışlıyorlar. Soruşturmayı ülkede bir ilk olarak muştuluyorlar. Hatta, soruşturma hakkında sorular soran diğer gazetecileri de hükümet yalakası gazeteciler, "darbe yanlısı" olmakla suçluyorlar.
Kamuoyuna yerleştirilen kanaat:
Ergenekon davası = Darbeciler davası oldu!
Ben de, bu köşede defalarca yazdığım gibi, bu davanın darbeler tarihine bir darbe vurmasını temenni ediyorum.
* * *
Başsavcıyı can kulağıyla dinledim.
Şüpheliler hakkında iddia ettiği suçlar arasında "darbe yapmak" veya "darbe yapmaya teşebbüs etmek" sözcükleri hiç geçmedi.
Önce aklımdan iddianamede bulunmayan Eruygur ve Tolon hakkında ek iddianame hazırlandığında "darbe" iddiaları yer alacaktır diye geçti.
Ancak, Başsavcı bu kıyametin kopmasında fitilleyici rol oynayan ve Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen "Darbe Günlükleri"nin ne iddianame ne de ek iddianame kapsamında soruşturulmadığını açıklayınca aklım altüst oldu.
Aylardır bu günlüklerle yatıp kalkıyoruz. Özden Örnek, günlüklerin kendisine ait olmadığını söylüyor, ancak günlükleri yayınlayan eski Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, günlükler çerçevesinde açılan iftira ve hakaret suçlamalarından beraat etti.
Görmüş de günlüklerin Özden’in bilgisayarından alındığını iddia etmeye devam ediyor.
İşin özünde "Darbe Günlükleri"nin sahte mi, gerçek mi olduğunu resmen bilmiyoruz.
Ancak, yine de Ergenekon kelimesinin çağrıştırdığı 2. söz "Darbe Günlükleri"dir.
Gerçek veya sahte "Darbe Günlükleri"ni soruşturmayan bir Ergenekon Soruşturması’nı ben anlamış değilim.
Örneğin, soruşturma bu kadar çok bahsi geçen günlükleri soruşturduktan sonra sahte olduklarına kanaat getirip dava kapsamına almayabilirdi. Biz de günlüklerin sahte olduğunu resmen öğrenmiş olurduk. Ortada günlüklerin sahte olduğuna dair hiçbir mahkeme soruşturması yokken savcılık günlükleri nasıl Ergenekon Davası’nda soruşturma dışı tutabildi, ben hiç anlamış değilim.
Zira, silah kullanarak rejimi değiştirmeye kalkmakla (terör) askeri güçleri sisteme müdahaleye sürükleyerek rejimi değiştirmeye kalkmak (darbe) ayrı şeylerdir.
* * *
Ben Ergenekon Davası’nın belirli gruplar tarafından yaratılan ruhuna uygun bir şekilde darbecilerin yargılanacağı bir dava olmasını hálá umut ediyorum.
Hálá "Darbe Günlükleri" hakkında resmi bir açıklama bekliyorum.