Fırat’ın travmaları dinmiyor

3 Temmuz günü telefonla Dengir Mir Mehmet Fırat aradı. Aynı günkü yazımda kendisinden "Tıngır-Mıngır Fırat" diye bahsetmeme çok içerlemişti.

Kendisine hakaret ettiğimi iddia ediyordu. Ben bu deyimi ilk kez 25.06.08 günkü yazımda şu sözlerle kullanmıştım: "...Halkın Tıngır-Mıngır Fırat olarak isimlendirdiği Dengir Mir Mehmet Fırat..." 8 gün önce kendisine "Tıngır-Mıngır Fırat" dememe içerlememişti ama bu kez çok kızgındı. Ben kendisine hakaret etmek gibi bir amacım olmadığını, Trakya’da ismini hem uzun, hem de söylenmesini zor bulan bazı köylülerin bu lakabı kendisine taktıklarını izah etmeye çalıştım. Ama kızgınlığına engel olamadım.

* * *

Bu kez de demokrasilerde halkın önüne çıkan siyasilere çeşitli isimler takıldığını, ABD başkanlarına dönemlerinin son aylarında "topal ördek" dendiğini, bir tanesine "aynı anda hem yürüyüp, hem de sakız çiğneyemez" diye takıldıklarını, Türkiye’de değil siyasilere cumhurbaşkanlarına bile "Çankaya’nın şişmanı", "Çoban Sülü" diye lakaplar takıldığını, kendi Genel Başkanı’nın mahkemeye verdiği türde alaycı karikatürleri Turgut Özal’ın evinin duvarlarına astığını anlatmaya çalıştım ama dinlemedi.

Sonunda beni mahkemeye vereceğini bildirdi. Ben de bundan mutluluk duyacağımı söyledim. Nihayet tatsız tuzsuz telefon görüşmesi bitti.

* * *

Şahsiyetine bu kadar düşkün Fırat’ın başkaları hakkındaki saygı seviyesine telefon görüşmesinden sonra göz attım:

Baykal’a) "...Size tek sözümüz şudur: Hadi başka kapıya." (03.07.08-hem de beni aradığı gün söyledi.)

(Rektörlere) "...Aymazlık ve ceberut anlayışın sonucudur." (28.02.08)

(Haluk Koç’a) "Yanlış bir seksüel tercih içindeymiş gibi konuşması halk tarafından yanlış anlaşılıyor." (21.08.06)

(Türban karşıtı olanlara) "...Başkalarının hayatını zehretmelerinin ötesinde bir doktora başvurarak (...) ben inanıyorum ki bir psikiyatr kendilerine çok daha makul bir şekilde anlatır." (6 Mart 2008)

(CHP’lilere) "Daha evvel (...) ’beyin fıtığı’ olarak nitelendirmiştim (...) bu sözümü geri alıyorum. Çünkü beyin fıtığı olabilmek için önce beynin olması gerekir." (14.02.08)

(Yine CHP’lilere) "Asgari ahlak kurallarını hiçe sayarak, ağız ishali olmuş bazı siyasiler bu temel kavramları saptırarak..." (14.11.05)

* * *

Fırat; genel başkanlara kapıyı gösterme, insanlara "aymaz", "ceberut", (cinsel tercihleri farklı olanları aşağılayarak) "eşcinsel", "deli", "beyinsiz", "ağız ishali" deme hakkına sahip olacak ama ona bir lakap takılamayacak.

İşte size bir adet dokunul(a)maz akıl haritası!

* * *

Ayrıca Anadolu’da yalpalayan insanlara "tıngır-mıngır yürüme" denir.

Dengir Mir Mehmet Fırat’ın şu iki sözünü alt alta yazalım:

(AKP hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya): "AKP’ye açılan kapatma davasıyla bu ülkeye böylesine zarar veren kişilerin, bir şekilde yalnız halkın vicdanında değil, hukukun karşısında da hesap vermesi lazım ki bir daha tekrar etmesin." (03.05. 08)

(Ergenekon soruşturması açan savcılara): "Yargının tarafsızlığına, bağımsızlığına saygı gösterilmesi lazım." (01.07.08)

Bir dediği diğer dediğini tutmayan insana "Tıngır-Mıngır Fırat" demenin ne zararı var?

Bugünlerde herkesin bir davası var. Benimki de "Tıngır-Mıngır Davası" olacak!
Yazarın Tüm Yazıları