Fehmi Koru’ya cevaptır

GEÇEN hafta üst üste aynı konuda 3 yazı yayınladım.

Haberin Devamı

Özetle ABD’nin, Obama döneminde, daha önce ideolojik ittifak yaptığı Fethullah Gülen Hareketi ile ittifakını bozup Kuzey Irak’tan çıkarken TSK ile ittifak yapacağını, bu dönemde AKP’nin TSK ile Gülen Hareketi arasında kalacağını düşündüğümü yazdım.

Yazılar olağanüstü ilgi çekti. Çok sayıda destek ve eleştiri mektubu aldım.

Fehmi Koru da bu yazıları eleştirmeye yönelik bir yazı yazdı.(Bkz: Taha Kıvanç: “Tıpkı Dün Gibi...” -Yeni Şafak- 03.07.09). Eleştiri en tabii hakkı! Ancak, bilgi sahibi olmadığı bir konuda fikir sahibi olmaya kalkınca, kalbinin her daim tazeliğini koruyan organik parçası haset, Fehmi Koru’yu bir kez daha teslim almış. Fehmi Koru benim yazılarımı tahrif ederek yansıtmış, daha açık söyleyeyim, yazılarımdaki temayı değiştirerek hakkımda yalan yazmış.

Haberin Devamı

Hal böyle olunca kendisine cevap vermek caiz oldu.

 

1) Fehmi Koru benim katiyen yapmadığım bir tespiti bana yaptırıyor ve benim yazılarımı kastederek soruyor:

“‘ABD AKP’ye karşı yeni müttefik buldu’ iddiasını duydunuz mu?”

Yazılarımın hiçbir yerinde böyle bir iddia yok! Ben sadece ABD’nin Gülen Hareketi ile ittifakı bozduğunu iddia ediyorum.

Yüzlerce eleştiri mektubu arasında yazdıklarımı böyle anlayan başka bir tek Allah’ın kulu çıkmadı. İnsanın benim yazılarımdan böyle bir sonuç çıkarması için herhalde Fehmi Koru olması lazım.

2) Fehmi Koru, ABD’nin Bağımsızlık Günü’ne katılamamış. (Böylece davetli olduğunu anlıyorsunuz!) “Eskisi kadar davet meraklısı değilim; yerimden kaldırılmak için vinç getirmeleri gerekiyor son zamanlarda...”

Haklı! George Bush Türkiye’ye geldiğinde Bush’a doğru yaptığı muhteşem planjon hâlâ hafızalarda. Ancak, planjonu el sıkmak için mi, el öpmek için mi yaptığı anlaşılmamıştı.

Katılsaymış, “Amerikalı ev sahiplerine ‘Gerçekten ülkeniz bu yeni dönemde demokratik yöntemle seçilmiş hükümet yerine, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile mi iş tutmanın peşinde?’” diye soracakmış. Sorsaydı, ABD’li dostları bu abuk soru karşısında “Gerçekten Fehmi eski Fehmi değil” derlerdi. Zira, onlar okuduklarını anlarlar!

Haberin Devamı

 

3) Bir cümlesi de şöyle: “Yazar geçmişte ‘ittifak’ içerisinde bulunduğu Hareket’i şimdiden boşamış görünüyor.”

Bu cümleyi nereden tutacağımı bilemedim. Ben Gülen Hareketi ile ittifak içinde hiç olmadım, olamam da; zira ben bir şahısım, bir sosyal/siyasi hareket değilim. Ayrıca, ben Fehmi Koru gibi “tebliğ-tebellüğ” ekolünden gelmediğim için herkesin eleştirilebileceğini düşünürüm. Özal’ı çok severim, ama zamanında çok eleştirdim. Gülen’i de “katakulli” sözleri nedeni ile eleştirdim. Bu yazılar ise sadece bir durum tespiti ve uyarıdır.

Koru isterse üzülsün, Hareket’ten arkadaşlar bana eskisi kadar yakınlar!

Dindar bir dostum Koru’nun yaptığı muhbirliği içinde taşıdığı haset dışında fesada bağladı!

Haberin Devamı

4) Fehmi Koru sosyal disiplinler alanında cehaletini de “Ben de bu derin ‘sosyolojik’ tahlili Hürriyet sayfalarında unutulup gitmesin diye buraya taşıyorum” cümlesi ile aşikâr ediyor. Benim yazdıklarımın sosyoloji disiplini ile kenarından köşesinden alakası yok. Ben olsa olsa siyaset bilimi (uluslararası ilişkiler) alanında geziniyorum.

Koru Şeyh’inden “sosyoloji” babını yanlış tebellüğ etmiş!

 

Hürriyet, Fehmi Koru’ya, onu bir kez olsun Gazete’de ağırlayarak “Bilderberg taktiği” uygulasa Hürriyet’e devamlı saldırmaktan, tıpkı Bilderberg’e yaptığı gibi, anında vazgeçer!

Fehmi Koru önce karalasa da, özendiği bardaktan bir kez su içti mi, o bardağa bir daha sataşmaz!

Yazarın Tüm Yazıları