Dünyadaki devinimler ve kapatma davası (I)

TÜRKİYE’deki bir partinin kapatma davası ile günümüz dünyasında yaşanan bazı devinimler arasında birinin diğerine neden olduğu, yahut da birinin diğerini tetiklediği iddia edilirse bu iddia rasyonel analizler yapmak yerine akıllı sorular sorarak sonuca varan bir komplo teorisi yaratmak olur.

Dünyadaki devinimlerin kapatma davasının açılmasına neden olduğunu söylemek uçuk ve şirin bir palavra olacağı gibi kapatma davasının dünyadaki devinimi tetikleme iddiası daha da ileri giderek bir zırvaya dönüşür.

Ancak, dünyada yaşananlar içinde Ortadoğu’nun rolü irdelendiğinde AKP’nin kapatma davasının çeşitli denklemlerde çeşitli aktörler tarafından didiklendiğini söylemek hiç de yanlış olmaz. Dünyadaki aktif aktörler kapatma davasını etkilemeye çalışmaktadır, kapatma davasının sonucu da dünyadaki devinimde bir rol oynayacaktır.

* * *

Dünyadaki oyunun adı hálá Doğu-Batı oyunudur. Oyunu kimin kazanacağını ise kimin enerji yollarına hakim olacağı çözecektir.

Oyunun bir yanında, zaman zaman menfaatleri çatışsa da, ABD-AB vardır.

Diğer yanda ise Çin-Rusya-Hindistan rol almaktadır.

Ancak, bu 5 oyuncunun sadece Doğu-Batı ittifakları doğuracağını düşünmek akla ilk gelen ama tek oyun değildir. Hindistan’ın kimi seçeceği, Rusya ile Çin’in ne seviyede müttefik olacağı henüz tam belli değildir.

Birisi (Doğu) yeni dengeler ararken yeni dünya düzenini körüklemektedir. Diğeri (Batı) ise buna direnerek statükoyu korumaya çalışmaktadır. Ancak, yanlış anlaşılmasın, statüko defansta değildir, tam tersine saldırgan olan statükodur.

Enerji yollarına hakimiyet iddiası ise Kafkasları ve Ortadoğu’yu dünyanın merkezine yerleştirmiştir.

Dünya petrol rezervlerinin %65’ine sahip Ortadoğu’da da çeşitli aktörler ama sadece 2 adet başaktör vardır: Türkiye ve İran!

* * *

ABD Ortadoğu’yu kaptırmama mücadelesi verirken karşısında en güçlü aktör olarak İran’ı bulmaktadır. Yanındaki en güçlü aktör olarak ise ne kadar güveneceği konusunda zihnini oldukça karıştıran bir ülke vardır: Türkiye!

ABD Türkiye’ye ne kadar güveneceğini ve daha beteri Türkiye içinde kime güveneceğini kestirememektedir.

Herkese çok garip gelecek ama bana göre siyasi arenada ABD en çok MHP’ye güvenmektedir.

Zira, MHP 2002’den beri her seferinde verdiği sözü tutan ve birlikte akıllı oyunlar kurulabilen bir görünüm vermektedir.

ABD açısından güvenilmezlik bağlamında en tutarlı parti ise CHP’dir. ABD hem Türkiye’de hem de bölgede hiçbir oyunu CHP ile kuramayacağını bilme rahatlığı içindedir! Ancak, diğer 2 aktöre sıra gelince ABD’de zihinler karışmaktadır: AKP ve TSK.

Hatta bu 2 aktör söz konusu olduğunda Pentagon ağırlıklı Neo-Conlar ve Dışişleri de kendi aralarında ayrışmaktadırlar.

1 Mart Tezkeresi sırasında hem AKP hem de TSK ABD’de topyekûn sınıfta kalmıştır ama sonradan yaşananlar Dışişleri’ni ağırlıklı olarak AKP’ye, Neo-Con güdümlü Pentagon’u ise eski dost TSK’ya yaklaştırmıştır.

* * *

AKP’nin kapatma davasında ABD’nin hangi kanadının ağırlık kazanacağını, AB’nin rolünün nereye kadar etkin olacağını yarın ve öbürgün analiz etmeye çalışacağım.
Yazarın Tüm Yazıları