ÖNCE bir hatırlatma:14 Kasım 2007 Çarşamba günü yazdığım "Yeni Roller mi Dağıtılıyor?" başlıklı yazımda aynen şöyle demiştim:
"Bush görüşmesi ardından DTP’nin PKK sempatizanlığı/ yakınlığından sıyrılıp, açık ve seçik PKK politikalarını savunarak, resmen olmasa bile, fiilen PKK’nınsiyasi uzantısı haline gelmesi bir tesadüf mü?
Kürt unsurların resmi ortamlarda federasyonu bu kadar pervasızca savunduğu başka bir dönem hatırlıyor musunuz?..."
Şöyle de bir senaryo çizmiştim:
"PKK’nın siyasallaşmasını, ’iki ayrı unsurdan oluşan demokratik cumhuriyetin’ siyasi zeminde tartışılmasını Türkiye’nin ne kadar hazmedeceği sınanacak, eğer hazım derecesi yeterli bulunursa ABD’nin denetlediği PKK unsurları terörden vazgeçecek."
* * *
20 Kasım 2007 tarihi itibarıyla resme baktığımızda ne görüyoruz?
1) Hükümetin sınır ötesi harekát yapma konusunda "kár politikası" adım adım uygulanmaktadır. Bundan sonra yapılacak bir harekát ancak ABD’nin denetleyemediği PKK unsurları üzerine olacaktır. Kanımca onlara indirilecek darbe de artık bölük pörçük olacaktır.
2) DTP’ye kapatılma davası açılmıştır.
3) PKK’nın açık siyasi uzantısı haline gelen DTP’nin kapatılmasını siyasi yorumcular genelde hukuken doğru, siyaseten ise yanlış bulmaktadırlar.
* * *
DTP’nin kapatılmasının yanlış olduğunu düşünenler, i) Avrupa önünde bir kez daha ayıplanacağımızı, ii) PKK’nın "silah tek çaredir" tezinin güçleneceğini, iii) parti mezarlığı haline gelen ülkemizde bir kez daha beyhude bir gayrete girileceğini söylemektedirler.
Bence üç tez de doğrudur.
Ancak, acaba kapatılmaya karşı çıkanlar:
DTP’nin kapatılmamasının PKK’nın siyasi uzantısı haline gelmesinin kabulü anlamına geleceğini öngörebiliyorlar mı?
Bu durumu hazmedebilecekler mi?
* * *
Nedense zihinlerimiz Kürtlerin hep basit ve tek değişkenliği düşündüğünü varsayar:
"22 Temmuz’da Güneydoğu’da gerileyen PKK,halka siyasetin çare olmadığını göstermek istiyor!"
Bence mesele bu kadar basit değil:
Şu anda DTP "win-win" (kazan-kazan) stratejisi uyguluyor ve çok değişkenli oynuyor.
Kapatılsa da kazanacak, kapatılmasa da kazanacak!
Kapatılırsa klasik mazlumu oynayarak kıyamet koparacak.
Kapatılmazsa PKK tezlerini TBMM’de açıkça ifade ederek kıyamet koparacak.
Her iki halde de hedef kıyamet kopararak Türkiye’yi ve dünyayı her geçen gün "iki ayrı milli unsurdan oluşan demokratik cumhuriyet" tezine alıştırmaktır.
* * *
DTP’yi terörü (PKK) lanetleyerek siyaset yapmaya davet etmek, bir canlıdan kafası koparıldıktan sonra vücudunun hareket etmeye devam etmesini beklemekle aynı anlamı taşır!
Kimse beni yanlış anlamasın.
Bölünme veya federasyon tezlerine rıza gösterelim demiyorum. Asla!
Ancak, bu tezleri her durumda daha fazla duymaya hazır olalım!
Yarın aklımca Türkiye’nin ne yapması gerektiğini tartışacağım.