DP bugün olağanüstü kongresini yapıyor. Kongre, D(Y)P’nin çok çalkantılı bir dönemine rastladı ve Mehmet Ağar ne istediğini kendi de bilmediği için o kadar çok gelgitler yaşandı ki yapılmadan önce kongreden umudu kesen DP’lilerin sayısı az değil.
Ancak, ben umutluyum ve bu umutla 15 Kasım’dan beri bu kongreyle ilgili çeşitli yazılar yazıyorum.
* * *
Kongrede genel başkanlık için 12 aday var. Ama Süleyman Soylu, Çağrı Erhan,Aytun Çıray başı çekiyorlar.
Ben aralarında en yakın Süleyman Soylu’yu tanıyorum.
Süleyman Soylu, kongre öncesi 52 il dolaştı, 81 ilin kongre delegesiyle yüz yüze görüştü.
Bu geziler başlı başına önemli bir performanstır ve merkez sağın kalıcı liderleri, delegenin ayağına giden insanlardan çıkar. Ayrıca taban, tabandan gelen politikacıları daha kolay bağrına basar. Süleyman Soylu, 3 nesildir DP’li bir aileden geliyor.
Ayrıca, Soylu 1995 yılında, 26yaşında Türkiye’nin en genç ilçe başkanı olmuş, 1999’da ise 30 yaşında İstanbul İl Başkanı olarak seçilmiştir. 3.5 yıl boyunca sürdürdüğü İstanbul İl Başkanlığı görevinden, 2002 genel seçimlerinde aday olmak için ayrılmıştır.
Benim gönlüm Süleyman Soylu’dan yana ama tabii ki takdir hakkı kongre delegelerinindir.
* * *
D(Y)P demokrasi tarihinin, CHP ile birlikte, omurgalarından birisidir. Bu iki parti, en kötü dönemlerinde bile kendi küllerinden tekrar tekrar doğarlar.
Bugünlerde DP teşkilatlarına ve tabanına ölü toprağı serpilmiş durumda. Zira eski tüfekler partiyi kitlelerden kopardılar ve sıfırladılar. Son seçimlerde de Mehmet Ağar liderliği yüzüne gözüne bulaştırınca DP sandığın dibine gömüldü.
Eğer, yeni bir genel başkan partiyi ihtiyarların gölgesinden kurtarabilirse, sadece lideri ile değil, GİK’i ile de parti genç ve dinamik bir görüntü verebilirse eminim tabanda da yeni bir dalga yaratılacaktır.
Ben yeni döneminde DP’nin ivedilikle sırtından, onu kitlelerden koparan iki yükü atmasını bekliyorum.
* * *
1) DP geleneği demokrasi geleneğidir. Ancak, 28 Şubat ile başlayan süreçte Süleyman Demirel’ler, Hüsamettin Cindoruk’lar asker gönlü eğlemeyi tercih edince, merkez sağın diğer partisinin lideri Mesut Yılmaz da kör koltuk uğruna darbenin yanında görüntü verince kitlelerden kopuş başlamıştır. Üstüne üstlük, merkez sağ kendini yolsuzluk söylemlerine de kaptırınca kitlelerden kopuş dönülmez yolun akşamına ulaşmıştır. Son seçimde de 367 rakamı DP’nin idam fermanı olmuştur.
Yeni döneminde D(Y)P geçmişi ile yüzleşmek, açık özeleştiri yapmak ve tabanından samimi olarak özür dilemek zorundadır.
* * *
2) Ayyuka çıkan iddialara göre 22 Temmuz’a giden süreçte DP’nin kasası arsızca boşaltılmıştır. Bir kamu kuruluşu olarak DP, zamanında kamu fonlarından da faydalanmıştır. Eğer, kasadaki paralar kişisel hizmetlere tahsis edilmişse halk soyulmuş demektir. Mehmet Ağar, 22 Temmuz’da kasada şu kadar para vardı, şimdi şu kadar var diyerek işin içinden sıyrılamaz. Zira, soru 22 Temmuz öncesiyle ilgilidir. Ayrıca, iddialar "satılan sandalyeler"i de kapsamaktadır.
Yeni yönetim, DP kasasını bağımsız deneticilere denetletmeli ve ortaya çıkacak sonuçları noktası virgülüne kadar kamuyla paylaşmalıdır.