Bu bütçeyi kim hazırladı?

TÜRKİYE’nin çok iyi yetişmiş bir ekonomi bürokrasisi olduğunu çok iyi bilenlerdenim.

Ama yine de "Bu bütçeyi hangi uçuk kafalar hazırladı?" diye sormadan edemiyorum.

Global kriz 2008’in ikinci yarısından beri her türlü etkisi, her türden verileri ile dünyada ve Türkiye’de tartışılıyor.

Hemen hemen tüm tahminler 2009 için dünya ekonomisinin küçülmesini bekliyor. Neredeyse, iyimser bir adet tahmin bile yok. Hemen her ülke için "negatif büyüme"den, "küçülme"den bahsediliyor.

Muteber tahminlere göre ABD, AB, Rusya ve hatta Çin 2009’da küçülecek.

* * *

Ancak, 2009 bütçesine göre Türkiye % 4 büyüyecek!

Dünya küçülecek ama Türkiye büyüyecek!

Kim tutar bizi!

Daha yılın ilk ayında ihracatın % 28 gerilediği ortaya çıktı.

Otomotiv ve yan sanayi kan ağlıyor, habire işten adam çıkarmak zorunda kalıyor.

Tekstil "Öldüm anam!" diye bağırıyor.

Ekonominin itici motoru inşaat sektörü durma noktasında.

Beyaz eşyada hedeflerin çok ama çok altında satış yapılıyor.

Ülkeye artık sıcak para gelmiyor, tersine giden gidiyor.

Enflasyon ekonomideki durgunluk nedeniyle düşüyor; halimize gülelim mi ağlayalım mı bilemiyoruz.

Bütün bu veriler 2008’in ikinci yarısından beri "geliyorum" diyen krizin henüz ilk dalgaları. Esas tokadı henüz yemedik.

Ama Türkiye 2009’da % 4 büyüyecek! Bu iddianın altında koskoca TBMM’nin imzası var.

* * *

Bu Alicengiz oyununun altında bir cin fikir var.

Ülke büyüyünce, haliyle devletin vergiler başta olmak üzere tüm gelirleri káğıt üzerinde artıyor.

Gelirleri artırınca giderleri de artırabiliyorsunuz.

Buna göre de 29 Mart’tan önce istediğiniz gibi para harcayabilirsiniz. Ülkenin "sadaka geleneği" ile övünüp, káğıt üzerinde artırdığınız vergi gelirlerini vatandaşa kömür, erzak, asfalt, köprü, kavşak, Erdoğan’ın Davos dönüşü bedava metro olarak geri döndürürsünüz.

Vatandaş da "Bana kömürümü, erzakımı veren partiye oy vermeyeceğim de kime vereceğim" der.

Bütçe tutmaz, kriz büyür, üretim beter durur, işsizlik daha da artar. Ne gam!

Hele bir 29 Mart’ı aşalım, bunları sonra düşünürüz.

"Benim paramla partine oy satın alamazsın" diyeni de "hain", millet düşmanı", o da olmadı "Yahudi uşağı", "emperyalizmin tutsağı" ilan eder, durumu 29 Mart’a dek idare edersiniz.

Alicengiz oyunu uğruna ve ayrıca Milli Görüş gıcık olduğu için "Bütçeni yeniden yap, gelirlerini gerçek gözle hesapla, giderlerini buna göre düşür" diyen IMF’yi oyalarsınız.

Ama IMF’ye kapıları hepten kapatmazsınız ki TÜSİAD hepten incinmesin. Umutlar hepten sönmesin.

Ne olacak, IMF ile 30 Mart’ta anlaşırsınız. IMF uzmanları da enayi ve geri zekálı oldukları için bu taktiğinizi yutarlar, sizi sabırla beklerler.

Sizi herkes beklemek zorundadır, her türlü sözünüzü sineye çekmek mecburiyetindedir, zira siz Batı için Ortadoğu’da vazgeçilmez Hint kumaşısınızdır.

* * *

Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete!

Allah’ım bize hayırlısı ile 30 Mart sabahını göster!
Yazarın Tüm Yazıları