AKP’yi destekleyen liberallere bir çağrı

AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn bazı arkadaşlarla yaptığı sohbette Türkiye’ye şu mesajları göndermiş:

"Türkiye açısından önemli olan, reform sürecini yeniden başlatması. Özgürlüklerin önünü açacak düzenlemeleri yapması: Özellikle din, ifade, basın özgürlüklerinde. Basın özgürlüğü konusunda kaygılarımız var... Bir başka konu, hem Anayasa’da hem de Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılacak düzenlemeler. Tabii bir de Sendikalar Kanunu var..."

Ayrıca ilave etmiş:

"(2009’un sonuna dek) Dini özgürlükler derken, öncelikle Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını ve Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’un ekümenik sıfatının tanınmasını kastediyoruz..." Uyarmış da:

"Biliyorsunuz, 8 başlığın askıya alınması kararı bu aralıktaki AB zirvesinde gözden geçirilecek. O zamana kadar Kıbrıs’ta çözüm olmazsa ve Türkiye limanlarını Rumlara açmazsa, ama atacağı bazı adımlarla AB Komisyonu’nun elini güçlendirirse, bu sorunun aşılmasında ciddi etki yapabilir." (Erdal Şafak, Sabah, 10.06.09)

* * *

Özetle Olli Rehn; a) din, b) ifade ve c) basın alanında özgürlüklerin önünün açılmasını, d) Anayasa’da, e) Siyasi Partiler ve f) Sendikalar Kanunları’nda gerekli düzenlemeler yapılmasını, g) Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını, h) Rum Ortodoks Patriği’nin ekümenik sıfatının tanınmasını, j) Kıbrıs Rum Kesimi’ne liman ve havaalanlarının açılmasını istemiş.

Rum Kesimi’ne limanları açmazsanız bari Ruhban Okulu’nu açın mealli teklifi ile bir de pazarlık kapısı açmış.

Verdiği süre reformlar için sonbahar, Kıbrıs, Ruhban Okulu ve ekümeniklik için yıl sonu!

* * *

Eser Karakaş, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Ali Bayramoğlu, Kürşat Bumin vb. gibi liberal çizgide olduklarını beyan eden dostlar bugüne dek AB’yi ve umdelerini kucaklayan tek parti olduğu iddiası ile AKP’ye destek verdiler. Hatta bazıları bu uğurda ağır sıfatlarla anılır oldular.

Bu arkadaşlar 2005’ten beri AKP’nin AB reformlarını salladığını kabul ediyorlar ama bir kısmı topu askere, darbecilere (Ergenekon), Sarkozy’ye, Merkel’e, hatta Kıbrıs Rumlarına atıyor ve "Bunlar yüzünden AKP çok arzuladığı reformları yapamadı" diyor.

Bir kısmı ise yavaş yavaş AKP’ye kızmaya başladılar.

Ben ise AKP’nin 2004’te AB’den icazet aldıktan sonra iç müşteriye döndüğünü, artık reformları yapacak cesaret ve iradesi kalmadığını, en son "kapatma davasında" AB’yi tepe tepe kullandıktan sonra AKP’nin AB’ye iyice sırtını döndüğünü düşünüyorum.

* * *

AKP’yi destekleyen ve aynı zamanda liberal ve AB heveslisi olduklarını yıllardır beyan eden arkadaşlara bir çağrım var.

Áşık bile maşuka süre verir!

Kimse kimseye sonsuza dek kredi açmaz!

Onlar da Olli Rehn gibi yapsınlar. Soyut bir "AKP AB’yi seviyo!" söylemini terk etsinler.

Somut beklentilerden oluşan bir reform listesi ilan etsinler ve 2009 sonunu da "son tarih" olarak ilan etsinler.

Eğer 2005, 2006, 2007 ve 2008’de yaptığı gibi 2009’da da AKP taahhütlerini yerine getirmezse artık AKP’yi desteklemekten vazgeçsinler!

Kendi adıma söyleyeyim: AKP Olli Rehn’in listelediği maddelerin sadece yarısını yerine getirsin, 2010’da tüm gücümle AKP’ye destek vereceğim!

Yetti artık! Dananın kuyruğu 2009 sonunda kopsun!
Yazarın Tüm Yazıları