BAZILARI bu soruya "evet!" cevabı veriyor. İki gerekçeleri var: 1) AKP’nin oy patlaması onu artık ister istemez merkeze çekmiştir. 2) Merkez sağın partileri neredeyse yok olmuşlardır. Bu boşluğu AKP dolduracaktır.
İstatistik bilimine göre çoğunluk, ortalamanın etrafında (merkezde) toplanır. Bu kurama göre de çoğunluk daima makul (ortada) olanı tercih eder.
Oylardaki patlamanın AKP üzerinde bir baskı oluşturacağını ve merkezin(ortalamanın) çerçevesinde siyaset yapmaya zorlayacağını söylemek abesle iştigal olmaz.
Ama Hitler’in de iktidara çoğunluğun oyların alarak geldiği, çoğunluk kendisinden aşırılık beklemediği halde, sonradan faşizmin en kanlıbatağına saplandığı da bir gerçektir.
AKP üzerinde merkeze kayması için muhakkak ki bir baskı olacaktır, ama son tahlilde AKP’nin merkeze kayıp kaymadığını üreteceği politikalar belirleyecektir.
Ben bir yıl süreyle AKP’nin icraatını takip edeceğim ve merkez sağa kayıp kaymadığına, takip edeceği politikalarını izleyerek karar vereceğim.
Merkez sağın politikalarını liberal demokrat umdeler belirler, ben de bir liberal demokrat olarak AKP politikalarına hep bu gözle bakacağım.
* * *
AKP’ye destek veren bazı liberal dostlar, ekonomideki uygulamalarına parmak basıyorlar. Geçtiğimiz dönemde AKP ekonomide gerçekten oldukça başarılı oldu, liberal demokrasinin temel umdelerinden birisi olan serbest piyasa ekonomisi kurallarını elinden geldiğince uyguladı.
Ama bu yeterli mi? Şili’nin faşist lideri Pinochet de katı bir serbest piyasa ekonomisi taraftarıydı ve liberal ekonominin fikri önderi Milton Friedman baş danışmanıydı.
* * *
Bence liberal demokrasi sadece ekonomik alanda değil, siyasal ve sosyal alanda da özgürlüklerin tümüne sahip çıkma, sonsuz yaratıcılığa sahip olduğu varsayılan bireyin önündeki tüm engelleri kaldırmaya soyunma çabasıdır.
Bence bir partiyi merkez sağ yapan en önemli öğe, onun kendi dışındakilerin hak ve özgürlüklerine sahip çıkma katsayısıdır.
Bu açıdan bakıldığında:
1) AKP’nin cumhurbaşkanını kendi içinden seçtirme ve üçlü kararnamelere tamaman hákim olma durumunda yapacağı bürokratik atamalarda ne kadar biata, ne kadar ihtisasa önem vereceği...
2) Tamamen desteklediğim "ideolojisi olmayan sivil Anayasa" yazma konusunda misafir milletvekili Zafer Üskül’e ne kadar sahip çıkacağı...
3) Diyanet’te Alevilere ne kadar hak tanıyacağı, vergi alırken ayırt edilmeyen Alevilere Diyanet bütçesinden ne kadar pay ayıracağı...
4) Gözümde modernitenin en temel göstergesi olan kadın-erkek birlikteliğine partisinde ne kadar yer vereceği...
5) Yaklaşan yerel seçimlerde, önemle taşra belediyelerinde Milli Görüş dışındaki insanlara ne kadar şans tanıyacağı...
6) Şu anda Anadolu’da AKP örgütlerine de neredeyse tamamen sahip olan Milli Görüşçüleri ne kadar diğer insanlarla mecz edeceği...
7) Benim AKP’de gördüğüm en önemli tehlike olan; Milli Görüşçülerin mahalle siyaseti üzerinden sosyal baskı kurma gayretlerine ne kadar engel olacağı...
8) 4.5 yıldır üzerine yattığı türbanlı genç kızlara verdiği üniversiteye devam ve imam hatiplilere verdiği katsayıyı kaldırma sözlerini bu kez tutup tutmayacağı...
AKP’nin benim indimde merkez sağa yerleşip yerleşmeyeceğinin en önemli göstergeleri olacaktır.