Açılımın açmazları

“KÜRT açılımı” ve “tarihi fırsat” deyimleri siyaset arenasına 6 ay önce Mayıs 2009’da düştü. Bu deyimlerin sahipleri Cumhurbaşkanı ve Başbakan olunca ciddiye almamak mümkün değildi ama bugüne dek iki deyim hakkındaki bilgilerimiz şu tanımlar, bilgiler ve olgular ile sınırlı kaldı.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı “tarihi fırsat” ile ilgili olarak mealen, “Kürt meselesinin çözüm yöntemlerinde devletin kurumları hiç bu kadar uyum içinde olmamıştı” diyerek TSK ile hükümetlerin daha öne bu konuda uyum içinde olmadıklarını açıkladı.

Tarihi fırsat bu yeni uyum idi!


Cumhurbaşkanı “tarihi fırsat” hakkında bugüne dek başka bir bilgi vermedi.


“Kürt açılımı”
hakkında somut bilgilerimiz ise şunlar.


1) Adı ha bire değişiyor.


2) Anaların artık ağlamamasını istiyor.


3) TSK ilan ettikten sonra hükümet de aynen katılarak “kırmızı çizgileri”ni ilan etti.


4) Habur sınırından 19 Ekim günü gelen 34 kişiye hukuka takla attırılarak yapılan karşılama “açılımı” bir süre durdurdu.


“Tarihi fırsat” ve “Kürt açılımı” hakkında başka somut bilgimiz yok.

Haberin Devamı


“Açılım” nihayet 6 ay sonra, inşallah, cuma günü TBMM’de “açıkça” tartışılacak!


* * *


İçişleri Bakanı Beşir Atalay “açılım”ın hedefleri hakkında şu ön bilgileri veriyor:


“Birincisi, terörün sonlandırılması ya da minimum seviyeye indirilmesi, ikincisi de demokrasimizin geliştirilerek, standardının yükseltilmesidir.”


Atalay doğru bir özetleme yapıyor. Hedef:


1) Terörün sonlandırılması.


2) Demokrasinin standartlarının yükseltilmesi.


Ancak zaten “açılımın” 6 aydır açılamamasının nedenleri de bu hedeflerde gizli.


İkisi de “yukarısı bıyık, aşağısı sakal” kıvamında. Neden?


1) İkincisinden başlayalım:


Demokrasinin standartlarını yükseltmek TBMM’nin işi. Bazı kanunlarda ve hatta Anayasa’da değişiklik yapmak gerekiyor.


İşte burada AKP’nin içine düştüğü ikilem ve engeller ortaya çıkıyor. Ancak engel muhalefet değil. Bizzat AKP milletvekilleri!


Eğer, hükümet Kürtler adına konuşanların ifade ettiği 1) anayasal kimlik tanımı, 2) ana dilde eğitim, 3) yerel yönetimlere geniş özerklik vb. gibi talepler konusunda “açılım” yapmaya kalkarsa örneğin Diyarbakır, Van, Mardin milletvekillerini tatmin edecek “açılımlar” Edirne, Yozgat, Samsun, Antalya, Erzurum milletvekillerini tatmin etmeyecek. Tersine Edirne, Yozgat, Samsun, Antalya, Erzurum milletvekillerini kızdırmadan yapılacak “açılım” ise Diyarbakır,
Van, Mardin milletvekillerinin dişinin kovuğunu doldurmayacak.


AKP demokratik standartların yükseltilmesi konusunda iki arada bir derede.


* * *

Haberin Devamı


2) Terörün sonlandırılması ise tek bir şarta bağlı.


Silahı tutanı silah bırakmaya ikna etmek.


Bunun da tek muhatabı var: PKK!   


DTP
’nin PKK’nın siyasi uzantısı olarak arabuluculuk yapmasına bizzat PKK engel oluyor. DTP çaresizliğini açıkça ifade ediyor. PKK, DTP’ye kendisini temsil etmesi için yetki vermiyor. Ahmet Türk Güneydoğu’da kendisinden çok Apo’nun lafının geçtiğini açıkça beyan ediyor. Apo’nun DTP’ye verdiği tek yetki hükümete muhatap olarak kendisini göstermesi!


* * *

Cuma günü Başbakan’ın TBMM’de işi çok zor! 

Yazarın Tüm Yazıları