ABD seçimleri!

7 Kasım’da ABD’de kısmi seçimler (dönem ortası seçimleri) yapılacak. İki yılda bir tamamı değişen 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi ve 6 yıllığına seçilen ama her iki yılda 1/3’ü yenilenen 100 sandalyeli Senato için seçim yapılacak.

Şu anda iktidarda olan Cumhuriyetçilerin Irak ve Afganistan’daki başarısızlıkları muhakkak ki seçimlerde aleyhlerine rol oynayacak. Cumhuriyetçi Mark Foley’in eşcinsel içerikli mektuplarının bizzat partisi tarafından gizlenmeye çalışılması da kendine yalan söylenmesine veya gerçeklerin kendinden saklanmasına katiyen razı olmayan ABD halkı üzerinde Cumhuriyetçiler aleyhine ilave bir tepki yarattı.

Son olarak Kuzey Kore’nin nükleer silah patlatma (atom bombası) denemesi yapması George W. Bush’un otoritesini hepten sarstı. Bush yönetiminde 2003’te başlatılan "uluslararası teröre" karşı savaş bugüne dek ABD açısından hep hüsranla sona erdi.

* * *

Kuzey Kore’nin bu pervasız ve cüretkar davranışının şokları henüz atlatılmadığı için ABD halkının bu durumu seçimlerde nasıl değerlendireceğini tahmin etmek henüz mümkün değil.

Kuzey Kore’nin nükleer teşebbüsü ABD halkını Cumhuriyetçilerden daha da fazla uzaklaştırabileceği gibi Clinton döneminde Kuzey Kore’ye çok fazla tolerans gösterildiğini düşünenler, Demokratlar yerine tekrar Cumhuriyetçileri denemek isteyebilirler.

Eğer Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’nde azınlığa düşerlerse Başkan Bush için uluslararası politikalarını (savaşlarını) yürütebilmek için ihtiyacı olan bütçeleri çıkarmak çok zorlaşacak.

Eminim, bu ihtimalin sonuçlarının hesapları Irak’ta, İran’da, Kuzey Kore’de yapılıyordur. Cumhuriyetçiler seçimi kaybederlerse Türkiye’den de zafer çığlıklarının yükseleceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

* * *

Ancak, ben bu yazımda bir noktaya parmak basmak ve buna dayanarak olası gelişmelere dikkat çekmek istiyorum.

Önce şu gerçeği kavrayalım:

ABD halkı savaşa karşı oldukları için Cumhuriyetçilere kızmıyor. Irak Savaşı’nda başarısız oldukları için kızıyor.

Ayrıca, savaşın başında Cumhuriyetçilerin Irak’ta nükleer güç olduğu iddiasını ortaya atarak bile bile halka yalan söylemiş olmaları tepkilerini mislisi ile artırıyor.

Ancak ABD halkı; kendi tehdit algılamaları açısından, ABD Devleti’nin olası saldırıları ABD topraklarında önlemek yerine kendi kalesinde vurmasını onaylıyor.

Kuzey Kore’nin nükleer denemesinden sonra Batı ABD’de (Pasifik kıyılarında) ABD’nin Kuzey Kore tarafından vurulabileceğine dair inanç ve korku arttı.

* * *

Bu gerçekler ışığında; Temsilciler Meclisi’ni Demokratlar ele geçirse dahi, hayat Başkan Bush için bugüne oranla zorlaşacaktır ama kimse Demokratların savaş bütçesini sıfırlayacağını ve Ortadoğu’da savaşın sona ereceğini zannetmesin.

Tersi durumda; eğer Cumhuriyetçiler seçimi tekrar kazanırsa Başkan Bush’un halktan onay aldığını düşünerek daha da agresif hale gelmesi de kimseyi şaşırtmasın.

* * *

Ben Çin ve Rusya faktörleri nedeniyle BM Güvenlik Konseyi’nin Kuzey Kore aleyhine büyük yaptırımlara girişebileceğini zannetmiyorum.

Kendini çaresiz hisseden ABD yönetiminin, seçimleri kim kazanırsa kazansın, Bush’un son iki yılında daha da saldırgan hale gelmesinden çekiniyorum.

Çapsız ama saldırgan ABD’nin İran’ın işine her zamankinden fazla geleceğini düşündüğüm için de huzurum beter kaçıyor.
Yazarın Tüm Yazıları