SİZ onu Süleyman Demirel’in yasaklı günlerinden beri "Emanetçi Hüsamettin" olarak bilirsiniz. Ben kendisini geçen nisandan beri "367 Hüsamettin" olarak anmayı tercih ediyorum.
Hatırlayın, erken genel seçime yol açan "cumhurbaşkanlığı seçimi" sürecinde şimdi cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı yapmamak için demokrasi ayaklar altına alınmış, "367 formülü" uydurulmuş, bugün emrine girdiği Gül cumhurbaşkanı olmasın diye TSK muhtıralar hazırlamıştı.
O tarihlerde; zamanında demokrasi lehine yaptığı cesur çıkışlarla gönüllerde taht kurmuş Hüsamettin Cindoruk daşanlı geçmişine 73 yaşında büyük darbe vurmuş ve kanal kanal dolaşarak "TBMM’nin cumhurbaşkanı seçebilmek için 367 üye ile toplanması gerekir" şeklinde ifade edilen ucubeye destek çıkmıştı.
Benim için Hüsamettin Cindoruk o gün bitti. "Emanetçi" veya "demokrat" rütbeleri benim indimde silindi, "367 Hüsamettin" payesini aldı.
DP (DYP) de 27 Nisan 2006 günü Mehmet Ağar’ın liderliğinde ve "367 Hüsamettin"in görüşleri çerçevesinde oylamayı iptal ettirmek üzere milli iradenin önüne geçmeye kalkmış ve Meclis’i boşaltmıştı. Milli irade de Mehmet Ağar’a 22 Temmuz’da dersini verdi!
Şimdi de "367 Hüsamettin" Mehmet Ağar’ın emanetçiliğine soyunuyor!
* * *
Nereden nereye geldik?
22 Temmuz gecesi milletten tokadı yiyince Mehmet Ağar görünürde istifa etti ama meğerse gerçekte etmemişti, sadece milletle alay etmişti.
Sonradan anlaşıldı ki, seçim öncesi partinin kasası boşaltılmış, milletvekili adayları ile ilgili şaibeler almış başını yürümüş, Mehmet Ağar bunun için partiyi bırakamazmış.
Bu arada 17-18 Kasım 2007 günleri Olağanüstü Kongre’ye gitme kararı alındı. Ancak, bu tarihe dek Mehmet Ağar kendisine emanetçi bulamadı, tabandan gelecek yeni genel başkanın da hesap sorma ihtimali kendisini ürküttü.
Beklendiği gibi, kendi istifasını iptal etiği gibi, Olağanüstü Kongre’yi de iptal etti, 14 Mayıs 2008’de Olağan Kongre yapma kararı aldı.
Ancak, arada geçen sürede tabanda Olağanüstü Kongre için gerekli imza toparlandı, bunun üzerine Mehmet Ağar yeni bir hamle ile yine kontrolü ele geçirmeye kalktı.
Bu sefer de 6 Ocak 2008’de tekrar Olağanüstü Kongre yapmaya karar verdi!
* * *
Hüsamettin Cindoruk’u emanetçi başkan seçecek, bu arada GİK’i istediği şekilde yeniden şekillendirerek mahalle, ilçe, il kongrelerini kendi denetimi altına alarak, Mayıs 2008’e yetişmese bile, 2008’in sonbaharında veya yerel seçimler sonrası kendini yeniden genel başkan seçecek Olağan Kongre’yi yapacaktı.
Bu arada Cindoruk, yeni GİK ile kuşatılacağını önceden görmüş, cinlik ederek; "GİK sadece genel başkan seçmek üzere olağanüstü kongre kararı alırsa aday olurum", demişti. Ağar "Tamamdır abi!" dedi ama o daha da cin çıkarak GİK’de ağırlığını koydu ve 6 Ocak’daki kongreye GİK seçimini de koydurdu.
Herhalde, "Ben nasıl olsa Cin abimi ikna ederim!", diye düşünüyordu.
* * *
Şimdi soru şu:
367 Hüsamettin bu ikinci zokayı da yutacak mı, yoksa yutmayacak mı?
"Nasıl olsa, ben prensiplerimi geçen nisan ayında ayaklar altına aldım, bir kez daha bozsam ne yazar!" diyecek mi, demeyecek mi?
Eğer Cindoruk zokayı yutarsa; DP (DYP) delegesi "367 Hüsamettin"e destek verip zaten ağır yaralı partiyi bu kez de gömme kararı mı alacaklar, yoksa emanetçiyi bir kenara itip yeni bir nefes arayışına mı girecekler?