DÜN yazdım. Dünya artık 2025-30 yıllarında Çin+Hindistan+Rusya ekonomisinin ABD+AB ekonomisinden daha büyük olup olmayacağını tartışıyor.
Çin’in en büyük ekonomi haline gelip gelmeyeceği hesapları yapılıyor. Bir taraf direniyor, diğer taraf bastırıyor. Paylaşımı kim kazanırsa o "merkez" olacak. Paylaşılacak olan da enerji!
Ancak, taraflar birbirine açık saldıramadıkları için ve sürmekte ortak olan çıkarlarını da korumak istediklerinden 3. Dünya Savaşı taşeronlar üzerinden yürütülüyor.
Taşeronlar da İslamcı terör/direniş örgütleri.
ABD statükoyu korumak adına Irak ve Afganistan’a müdahale etti. İran topun ağzında. Ama, müdahalelerinde hep bir ortak nokta var.
Kendi lehine düzenlemeler yapmak istediği her yeri yüzüne gözüne bulaştırıyor!
Afganistan’a Taliban ve El-Kaide’yi yok etmek için girdi.Her iki örgüt Güneydoğu Afganistan’da ve Kuzeybatı Pakistan’da cirit atıyor.
Irak’ın hali malum. Bakalım İran ne olacak?
Şimdi de ABD yeni bir belayı Pakistan’da dünyanın başına sardı:
Kaynayan Pakistan’da demokrasi ile askeri rejimi bir potada eritip, terörün üzerine salmaya kalktı. Bu amaçla Pervez Müşerref ile rahmetli Benazir Butto’danbir karışım yaratmaya kalktı. Bu amaçla Butto’yu açıkça ateşe attı ama koruyamadı.
Şimdi onun cenazesi üzerine ağıtlar yakıyor.
ABD’nin elinde kalan demokrasi(!) kozları Butto’un 19 yaşındaki oğlu, boğazına kadar yolsuzluklara bulaşmış kocası ve ABD’yi hiç sevmeyen Nevaz Şerif. Şimdi bu garabet unsurları Pervez Müşerref, asker ve ISI ile uzlaştıracak ki teröre karşı duvar örsün!
İran’da 2 kilo zenginleştirilmiş uranyum varsa, bizzat ABD yetkilileri Pakistan’da 100’lerce, 1000’lerce kilo zenginleştirilmiş uranyum var diyorlar.
El Kaide ve Taliban Pakistan kargaşası içinde her an uranyumlardan bir kısmına el koyabilir.
* * *
Pakistan’da bir kez daha nükseden çorap kaçığı ne gibi domino etkileri yaratabilir?
Her şeyden önce ezeli ve ebedi düşman Hindistan yeni tedbirler almak zorunda kalacaktır. ISI, Keşmir’deki terörü kışkırtırken o da yeni ve beter kargaşadan faydalanmaya kalkacaktır.
Ayrıca İran karşısında yeni bir ikilem doğmuştur!
ABD İran’ı vurursa bundan en fazla Pakistan’daki terör odakları faydalanmaz mı?
Şimdi İran’ı vurmak mı daha akıllıca bir iştir, yoksa Irak’ta eninde sonunda yapmak zorunda kalabileceği gibi Pakistan için de İran’la işbirliği yapmak mı?
Eli daha da güçlenen İran Türkiye için ne anlam ifade eder?
Kuzey Irak dağlarında dolaşan PKK mı ehven-i şerdir, yoksa dağları devralacak Ansar al-İslam ve Ansar al-Sunnah adlı terör örgütleri mi?
Binlerce kilo zenginleştirilmiş uranyumdan sadece birkaç kilo elde edecek El Kaide mi daha tehlikelidir, yoksa bütün uğraşlardan sonra 2.6 kg. zenginleştirilmiş uranyum ürettiği iddia edilen İran mı?
* * *
Bu köşeyi biraz olsun takip edenler bilir. Ben daima ABD ile müttefik kalınmasını savunan bir kişiyim. Halen de bu ittifakı savunuyorum.
Ama, hesapsız ve umarsız neo-conların pervasız hareketleri, çapsız yönetimleri beni çileden çıkarıyor. Dünyanın belalarını savuşturmakla görevli bu emperyal devlet her geçen gün dünyanın başına yeni dertler açıyor.
30 Aralık’ta "Butto’yu Kim Öldürdü?" diye bir yazı yazdım. Cevabını bilmiyorum.
Ama bu cinayete kim meydan verdi diye sorarsanız, bu sorunun cevabını biliyorum!