11 Eylül 21. yüzyılın başladığı gündür (III)

11 Eylül yeniden paylaşımın başladığı gündür.

Ancak bu günün ardından; ABD yola "terörü vurmak" için çıktı ama esasında "Dünyayı yeniden düzenliyor" türü bir argüman ileri sürerek "terör" ile "yeni dünya düzeni" kurma çabalarını birbirinden ayrı/bağımsız düşünmek bana göre çok önemli bir hatadır ve "3. Dünya Savaşı"nı anlamamıza engel olmaktadır.

Terörle mücadeleyi paylaşım savaşının bir parçası olarak değil de bir bahane olarak görmek meselenin özünü kaçırmaktır.

Tabii ki teröre başvuran gayri nizami örgütlerin kendi ideolojileri ve davaları vardır ama onların bağımsız davrandıklarını varsaymak büyük hata olur. Bu örgütler hasımlarının rakibi/hasmı devletler ile kendi programlarını uyum içine sokmadan, onlarla işbirliği yapmadan uzun ömürlü olamazlar.

Tersten söylersek; nükleer savaşı kimsenin en azından şimdilik göze alamadığı bir dünyada taraflar taşeron örgütlere göz yumamazlar. Özellikle ABD hegemonyasını sarsabileceğini düşünen ülkeler bu savaş/yıpratma yöntemini kullananlara hasım olamazlar.

Yeniden paylaşma savaşında ekonomi ve terör birlikte hareket ediyor, aynı hedefe kilitleniyor.

* * *

21. yüzyılda da ekonomilerin ana motoru "enerji". Enerji kaynakları ise hálá sabit. Yapay kaynakların ekonomik açıdan kullanılabilir hale gelmesi henüz öngörülemiyor.

12 Eylül günü yazdım:

"Dünyadaki petrol rezervinin % 21.6’sı Suudi Arabistan’da, % 14’ü Kanada’da, % 9’u Irak’ta, % 8.1’i Arap Emirlikleri’nde, % 8’i Kuveyt’te, % 7.4’ü İran’da, % 6.4’ü Venezüella’da, % 4.9’u Rusya’da, % 2.4’ü Libya’da, %2’si Nijerya’da ve % 1.9’u ABD’de." (Kaynakça: Yaman Törüner-Milliyet)

Bu rakamlar açıkça gösteriyor ki, ABD dünya petrol rezervinin sadece %15.9’unu (ABD+Kanada) denetleyebileceğinden emin olabilir. Suudi Arabistan (%21.6) da elinin altındadır ama ülke tehlikeli bir bölgededir ve ABD yanlısı rejim sallantıdadır. Petrolün çok büyük bir bölümü Ortadoğu’da. (Suudi Arabistan, Irak, Arap Emirlikleri, Kuveyt, İran)

* * *

Öte yandan geçen iki yıldır dünyada enerji talebini en fazla artıran ülke Çin.

"ABD, dünyada en çok petrol kullanan ülke. ABD günde 20.1 milyon varil petrol kullanırken, ikinci sıradaki Çin 5.6 milyon varil petrol kullanıyor."

Kaldı ki:

"Çin, 2003 yılında dünyada üretilen petrolün % 7’sini, alüminyum ve çeliğin % 25’ini, demir ve kömürün yaklaşık % 33’ünü, çimentonun % 40’ını satın aldı."

Bunun nedeni ise:

"1982-2002 yılları arasında ABD ekonomisi yılda ortalama % 3.3 oranında büyürken, Çin ekonomisi % 9.5 oranında büyüdü. Çin’deki bu büyüme hızı, ABD’nin yaklaşık 3 katı bir büyüme hızını ifade ediyor."

* * *


Kimse terörün arkasında Çin’in olduğunu söylediğimi zannetmesin. Çin halkı ve devlet yöneticileri böyle bir oyuna düşmeyecek kadar akıllı insanlardır.

Ancak, Ortadoğu’da ABD’ye geri adım attıran her hareketin doğal olarak Çin’i memnun etmediğini de kimse bana söylemesin.

İran’ın Suriye üzerinden Hizbullah’ı ve HAMAS’ı desteklemesini, El Kaide ve Taliban’ın Batı’nın moralini bozmasını Çin, Hindistan, Rusya gibi "yükselen yıldızların" üzüntüyle karşıladıklarını hiç zannetmiyorum!

Türkiye bu muazzam satranç oyununu görmeden 21. yüzyılı kucaklayamaz!
Yazarın Tüm Yazıları