11 Eylül, 21. yüzyılın başladığı gündür

BU hafta "11 Eylül haftası".12 Eylül 2001 gününden beri aynı kanaati ifade ediyorum.

11 Eylül 2001, 21. yüzyılın gerçek anlamıyla başladığı gündür.

Aynı gün 21. yüzyılı şekillendirecek "yeniden paylaşım savaşı" olan "3. Dünya Savaşı"nın da kendine ait yeni teknoloji ve yöntemleriyle başladığı gündür. 1. Dünya Savaşı, ilk "paylaşım savaşı"dır. 2. Dünya Savaşı, tamamlanmayan 1. Dünya Savaşı’nın devamıdır. Bu savaş da tamamlanmayan 2. Dünya Savaşı’nın devamıdır.

Aynı gün Türkiye’nin, istese de istemese de, bu savaşa girdiği gündür.

Bugün dahil, önümüzdeki üç gün "dünyayı yeniden tarif eden" bu konuyu irdeleyeceğim.

Önce bazı rakamlar.

* * *

Hürriyet Gazetesi (11.09.2006) 11 Eylül ile ilgili şu rakamları veriyor:

Kongre’nin Irak ve terörizmle savaş için onayladığı bütçe: 432.000.000.000 $ (432 milyar dolar).

Havacılık şirketlerinin uğradığı zarar: 40.000.000.000 $ (40 milyar dolar).

Beş yılda Afganistan ve Irak’a gönderilen toplam asker sayısı: 1.350.000.

Halen Irak’ta görev yapan ABD askerleri: 145.000.

Irak’ta ölen ABD’li asker sayısı: 2662.

Afganistan’da ölen ABD’li asker sayısı: 272.

* * *

Milliyet Gazetesi (11.09.2006) ise şu çarpıcı rakamı veriyor.

"Beş yılda 180 bin kişi öldü.

11 Eylül 2001’de İslamcı terör örgütü El Kaide’nin New York’taki Dünya Ticaret Merkezi kuleleri ve Washington’da Pentagon’a düzenlediği saldırıların hemen ardından ABD’nin müttefikleriyle birlikte dünyada başlattığı "teröre karşı savaş", aradan geçen 5 yıl içinde 62 bin kişinin "doğrudan", 118 bin kişinin de "dolaylı" olarak ölümüne yol açtı.

11 Eylül saldırılarında 3 bine yakın insan hayatını kaybetmişti."

Neden 5 yıl içinde 180.000 insan katledildi, 500.000.000.000 $ (500 milyar dolar) para harcandı?

Tamam, ABD’yi çapsız neo-conlar yönetiyor, çılgın bir ideolojinin peşinde koşuyorlar; ama şu rakamların da anlamı yok mu? Geçenlerde Yaman Törüner, Milliyet’te çok önemli bir makale yayınladı (09.09. 2006). Rakamları oradan aldım:

1) Dünyadaki petrol rezervinin % 21.6’sı Suudi Arabistan’da, % 14’ü Kanada’da, % 9’u Irak’ta, % 8.1’i Arap Emirlikleri’nde, % 8’i Kuveyt’te, % 7.4’ü İran’da, % 6.4’ü Venezüella’da, % 4.9’u Rusya’da, % 2.4’ü Libya’da, %2’si Nijerya’da ve % 1.9’u ABD’de.

2) ABD, dünyada en çok petrol kullanan ülke. ABD günde 20.1 milyon varil petrol kullanırken, ikinci sıradaki Çin 5.6 milyon varil petrol kullanıyor. Rusya’da günde 2.8 milyon varil petrol kullanılırken, bu rakam Almanya’da 2.6, Hindistan’da 2.2, Fransa ve Kanada’da 2.1 milyon varil.

3) Çin, 2003 yılında dünyada üretilen petrolün % 7’sini, alüminyum ve çeliğin % 25’ini, demir ve kömürün yaklaşık % 33’ünü, çimentonun % 40’ını satın aldı. Çin giderek daha fazla üretiyor ve dünya giderek daha fazla Çin malı kullanıyor. Örneğin, ABD’de satılan mobilyaların % 40’ı artık Çin malı.

4) 1982 - 2002 yılları arasında ABD ekonomisi yılda ortalama % 3.3 oranında büyürken, Çin ekonomisi % 9.5 oranında büyüdü. Çin’deki bu büyüme hızı, ABD’nin yaklaşık 3 katı bir büyüme hızını ifade ediyor.

(Yarın devam edeceğim.)
Yazarın Tüm Yazıları