5 Kasım "Washington toplantısından" çıkan sonuç ne?
ABD bize "istihbarat" verecekmiş!
Onlar gösterecek, biz vuracağız!
Ayrıca Bay Bush "PKK’yı bize bırakın" demiş!
Biz göstereceğiz, onlar vuracak!
PKK’ya karşılıklı vurarak müttefik ilişkisini iyice pekiştireceğiz!
* * *
Kimse artık masal anlatmasın.
Ortada sadece ve sadece başarılı bir oyalama politikası var.
Türkiye bir kez daha hüsrana uğramıştır.
Beklenen aynen gerçekleşmiştir.
1 Kasım 2007 tarihli "Başbakan ABD’ye giderken" başlıklı yazımda aynen şöyle yazmıştım.
"Başbakan ABD’ye gidince ne olacak?
ABD, PKK içinde kontrol edemediği unsurları bertaraf etmeyi bizden çok istediği halde, çaresiz olduğu için, bizi bilmem kaçıncı kez oyalamaya çalışacak ve ABD’li analist Henry Barkey’in çok veciz bir şekilde ifade ettiği gibi bölgede ’kar yağmasını’ bekleyecek."
* * *
"Gel! gel!" yaptığımız için bize güvenerek günlerce hazırlık yaptıktan, milyonlarca dolar harcadıktan ve askerlerini Akdeniz’e yığdıktan sonra 1 Mart tezkeresi ile TBMM’de ABD’yi nazik bir "nanik!" ile reddeden Türkiye 5 Kasım 2007 günü Washington’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ve seçik bir şekilde duvara toslaması sonucu uluslararası ilişkilerin temel kuralı olan "Ne ekersen onu biçersin" şiarı ile karşı karşıya kalmıştır.
* * *
Bu bir intikam mı? Hem "evet", hem "hayır"!
1 Mart tezkeresinin acısını Pentagon’da unutmayanlar hálá var.
Ama, ABD şu sıralarda intikam peşinde değil. ABD kendi paçasını kurtarma derdinde. Bunun için de Kuzey Irak’taki Kürt oluşumuna muhtaç.
Tezkerenin reddi için uğraşan zamanın başbakanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Bülent Arınç, tezkereyi imzaladıkları halde sözlerinden dönen ama yine de makamlarına yapışan bakanlardan oluşan devlet erkanı ve dahi onların "hık!" deyici köşe yazarları o gün bizzat kendi elleri ile ABD’yi Kuzey Irak’taki Kürtlerin ellerine ittiklerinin zerre kadar farkında değillerdi.
Bugün muhalefet Kürtlere sahip çıktığı için ABD’ye istediğini söyleyebilir ama Amerikalıları kendi iradeleri ile Barzani’ye teslim eden iktidar mensuplarının ABD’ye nazire etmeye zerre kadar hakları yoktur.
1 Mart tezkeresine sahip çıkarken Mehmetçiğin Irak’ta akacak kanından dem vuranlar PKK gelip Mehmetçiği Türkiye’de vurunca ne hissettiler, çok merak ediyorum.
8 askerimizi kurtarmak için DTP’lilerden yardım isteyenler bu aciz durumlarını nasıl izah ediyorlar, kendilerine soruyorum.
Başbakan’ın harekát ile ilgili "şaşmaz iradesi" Oval Ofis’te nereye kayboldu, arıyorum.
* * *
Usame Bin Ladin’i bulamayan, El Kaide’nin Afganistan’daki yuvalarını tespit edemeyen ABD istihbaratının ne işe yarayacağını ben anlamadım.
Hele hele bu istihbaratın daha önce bizimle neden paylaşılmadığını ise hiç anlamadım.
Tek bildiğim ayılar ile PKK’nın çok yakında kış uykusuna yatacağıdır!
Bakalım bu hafta Başbakan ve medyadaki yalakaları millete ne anlatacaklar?