Sosyal medya kullanım okulları mı açsak?

İşim gereği açılan her platformda varım.
Bazen “yorumlar” kısmına bakıyorum, “Aman aman, bu ne nefret, bu ne husumet, ne oluyor yahu” diyorum.
Bir bakıyorum masumane bir fotoğraf, altında da ufacık bir imla hatası!
Of offf o cümle nerelere çekiliyor, nerelere gidiyor...
İnsanı sosyal medyadan soğutuyorlar neredeyse.
Şoförsüz otobüslerin Norveç’te, Dallas’ta, orada burada cirit attığı, uçan arabaların denenmeye başlanacağı bu yıllarda, nefreti artık bir kenara mı bıraksak?
Daha çok öğrensek, daha çok araştırsak...
Bir de bence kesinlikle sosyal medya kullanımı için eğitimler verilmeli, hatta okullar açılmalı!
Hangi dersler mi verilmeli bu okullarda...
Mesela, doğru paylaşım yapma, düzgün yorum yazma, paylaşım sayısını sınırlama, gerektiğinde telefonu elden bırakma...
Bunlar işin şakası tabii ama sosyal medya eğitimi olmasa da insanların bir an önce psikolojilerini düzeltmesi gerek. Acaba Instagram veya TikTok’a ayırdığımız 1 saati psikologlara mı ayırsak, ne dersiniz?

Yaz dönüşü bakım önerisi

Beni takip edenler, yazılarımı okuyanlar bilirler bakım işlerine ne kadar meraklı olduğumu. Yaz aylarının bitmesiyle şehre döndüğüm şu günlerde Amerika’da çok meşhur olmuş bir cilt bakımı terapisi keşfettim: Otoderm.
Ne yapıyormuş bu Otoderm?
Özellikle güneşten yorulan cildin oksijen alımını hızlandırıyormuş.
Hücreler arası oksijen geçişini sağlıyormuş. İlk seans itibarıyla yaşlanma belirtilerini azaltırken, cilde nem ve ışıltı veriyormuş.
Dünyada Katy Perry, Jessica Alba ve Paris Hilton müdavimi olmuşlar bile.
Türkiye’de birkaç yerde varmış. Ben deneyimledim mi, deneyimledim.
Memnun kaldım mı, kaldım. Nerede mi yaptırdım?
Etiler’deki Hydralife Beauty güzellik merkezinde.
Cilt bakımında uzman Dilek Uzun’a emanet ettim kendimi.
Bundan sonra her hafta oradayım, ba-yıl-dım!