Keyifli bir rota: Marakeş
Geçen hafta sonu Şeyma Subaşı ve Meedo’nun düğünü için Marakeş’teydim. Tatil söz konusu olduğunda o kadar Dubai ve Avrupa ülkelerine yoğunlaşmışım ki, Marakeş’e gitmeyi hiç düşünmemişim bugüne kadar.
Neyse, düğün vesilesiyle gitmiş oldum.
Şehir tahmin edersiniz ki bir çöl. Hava gündüzleri 35 derece civarında, akşamlar ise 15-16 derecelerde.
Biz Namaskar Palace Otel’de konakladık.
Oranın en eski, en otantik otellerinden.
Ekipçe kalabalık olduğumuzdan otelden çok çıkma ihtiyacı hissetmedik.
Otelin yemeklerini kimse beğenmedi. Ben öğünlerimi somon füme ve krem peynir ile geçirdiğim için yemekleri pek tatma fırsatım olmadı.
Şehir görülmeye değer mi bilinmez ama kalabalık arkadaş grubunuzla gidecekseniz çok keyifli bir rota olabilir.
Otellerdeki restoranları deneyimleyip, gündüzleri havuz keyfi yapıp güzel bir 4 gün geçirebilirsiniz burada.
En az 4 gün planlayın derim.
Uçakla 5 saatlik bir uzaklıkta Marakeş, benden söylemesi sevgili okuyucularım...
Ocakbaşı mekânları peş peşe açılıyor
Bazı bölgelerin hareketlenmesi o kadar hoşuma gidiyor ki, anlatamam size. Mesela son dönemde Armutlu’da ocakbaşı mekânları peş peşe açılıyor.
Bu bölgede ayağımız önce Steakroom isimli mekâna alıştı. Dekorasyonu, yemekleri her şeyiyle bizi kaptı içine. Steakroom’cular bununla yetinmedi, biraz yakınlarda bir canlı müzik mekânı açtı, adını da ‘Roomlive’ koydu.
Oyuncusunu, popçusunu ağırlayan bu mekân, önce bahçesinde, şömine başında misafir ettiği konuklarını sonra içeride eğlenceye alıyor. Şimdi de Steakroom’un yanında “İkinci Bahar” dizisinden ilham alarak ‘Ali Haydar Usta’ isimli bir mekân daha açmışlar.
Usta da aynı Şener Şen’e benziyor!
