GELİRLER Kontrolörlüğü, kuruluşunun 71. yılını geçen hafta verdiği bir resepsiyonla kutladı.
Gelirler Kontrolörü kökenli bir siyasetçi olan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de resepsiyonun konukları arasındaydi.
Şener bir ara eski hakem ve maç yorumcusu Erman Toroğlu ile sohbet etti.
Lafını sakınmayan yapısıyla "maruf" Toroğlu, siyaset ile futbol camiasını, şu sözlerle kıyasladı:
"Bizdeki üç kağıtçılık, bizdeki döneklik sizi fersah fersah geçer"
Şener’in şaşırmış bakışlarını görünce de "Bizde böyle, lafı dolandırmak yok" dedi. Ama Toroğlu’nun çarpıcı tespitleri bitmemişti. Maliyeci Şener’e "tribündeki şiddet"in doğrudan kötü mali yönetim ile ilişkili olduğunu söyleyen Erman Toroğlu şu analizi yaptı:
"Bu şiddet, 30-40 yılın mali ayıbıdır. Bugünkü tribün şiddeti, yöneticilerin yaptığı kontrolsüz harcamalar ve işlemlerin sonucudur. Siz, Futbol Federasyonu Başkanı olarak, başarılı bir maçtan sonra uçakta en arkada oturan futbolcuya (Ne istiyorsun) dediğinde (cip istiyorum) dediğinde cip veriyorsan, futbolculara kemiksiz transfer ücreti veriyorsan, sonra da bunları Maliyeye affettiriyorsan, amigolara da bunları rant olarak döndürüyorsan, şimdi de döndüremiyorsan bir yerde lastik patlar."
Şener, bu çarpıcı ifadelere karşı doğrudan bir yanıt vermek yerine, sohbeti başka alanlara kaydırmayı tercih etti.
Üç lideri aynı anda güldüren espri
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, pazar günü "kurucu"sunun Kongresi’ne evsahipliği yaptı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı aynı salonda buluşturan Kongre’de üç lider de sert mesajlar içeren konuşmalar yaptı.
Yanyana gelmeleri bile ender rastlanan üç lider, aynı anda gülüyor.
Yarım saat sonra, çıkacakları kürsüde, birbirlerini kıyasıya eleştirecek olan üç siyasi parti liderine aynı anda kahkaha attıran şey, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un bir esprisiydi. Coşkun, 44 yıldır İstanbul Ticaret Borsası Başkanlığı’nı yürüten Nejat Ekrem Basmacı için "Bunun borsası tarihi bir borsa. Ama Tarihi eserleri koruma altına alırken bizim Nejat Basmacı’yı da listeye dahil etmişler" deyince, ortaya işte bu fotoğraf çıktı.
Ağar: Artık sadece yerli malı kullanacağız
TOBB’un Genel Kurul öncesinde verdiği geleneksel yemek, her yıl olduğu gibi bu kez de çok kalabalıktı.
Sheraton Oteli’ndeki resepsiyona katılan davetli sayısının 1000’e yaklaştığı söyleniyor.
DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye’nin dört bir yanından gelen TOBB üyelerince, öyle büyük bir ilgiyle karşılandı ki, normalde yarım dakika bile sürmeyen ana kapıyı salona bağlayan fuayeyi geçmesi 20 dakikayı buldu.
Elini sıkmak isteyenler, yetinmeyip öpmek isteyenler, ceplerinden makinalarını çıkarıp "Başkanla yanyana" fotoğraflarını çekenler, "mesele" anlatmak isteyenler, küçük bir izhidama yol açtı.
Bu dalgalanma sürerken Ağar’ın, kulağına eğilip birşeyler söyleyen bir camia mensubuna şöyle dediğini duyduk:
"Artık ithalat yok. Bizim zamanımızda hep yerli malı kullanılacak"
DP Genel Başkanı 22 Temmuz’dan iktidar ortağı olarak çıkıp çıkmayacağı henüz bilinmiyor. Ancak biz Sayın Ağar’ın bu sözü, bir latife olarak söylediğini düşünüyoruz...
Melihat Gülses’e ayıp oldu
MELİHAT Gülses, uluslararası üne sahip bir Klasik Türk Müziği sanatçımız. Halen, İstanbul Radyosu’nda görev yapan Gülses’in, yurtiçi ve yurtdışında sayısız konserde ve geleneksel çizgiyi bugüne taşıyan "tematik" albüm prodüksiyonlarında imzası var.
(Bu albümlerin arasında, geçen yıl İTO’nun desteğiyle yayımlanan "Musikişinas İşadamları" isimli CD de yer alıyor. )
Bugüne dek geleneksel kongre yemeklerinde, sanatçı ağırladığına pek tanık olmadığımız TOBB’un pazar akşamı verdiği yemekte, Gülses’in sahne alması sürpriz oldu.
Ancak yılların sunucusu Mustafa Yolaşan’ın takdim ettiği Gülses’in konseri, davetlilerin gösterdiği (daha doğrusu göstermekten imtina ettiği) ilgi açısından, tam bir hayalkırıklığıydı.
Yolaşan’ın bütün nazik uyarılarına karşın, yüzlerce konuğun bulunduğu salonda, tabak-çatal sesleri ile uğultuda en ufak bir azalma olmadı.
Konserinde Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un güftesini yazdığı, Amir Ateş’in "Sana Rastladım Dost Meclisi"nde eserini de seslendiren Melihat Gülses’e, ayıp edildiğini not düşelim.