Paylaş
Dial-a-star.com ışığı sönmüş yıldızların yeni kolay para kapısı. Kurucusu Gina Rodriguez, birtakım reality yıldızlarını, başarısız sporcuları, model/metresleri, eş durumundan ünlüleri sevenleriyle (ya da sevmeyenleriyle) buluşturuyor. Mesela Lindsay Lohan’ın annesi Dina Lohan ile bir telefon görüşmesinin dakikası 25 dolar. Biraz daha şöhret seviyesini düşürüp babasıyla idare ederseniz 18 dolara Michael Lohan ile konuşabiliyorsunuz. Bu servis, üç kuruşluk tanıtıma, ucuz reklam çekimine muhtaç D-Listesi ‘ünlülerini’ haftada 3000-4000 dolar gibi bir ferahlığa kavuşturuyor. Karşılığında birkaç dakika küfür dinlemeniz, telefon seksi yapmak isteyen garip adamlara katlanmanız, cevabını asla veremeyeceğiniz sorulara maruz kalmanız gerek. Ama sorun değil. D-Listesinde paraya, şöhrete giden her yol mübah.
Bu liste meselesi New York Times yazarı James Ulmer’in buluşu. Ulmer, Hollywood yıldızlarının kârlılığını ölçme üzerine kariyer yaptı. Bir yıldızın yer aldığı projede stüdyosuna ne kadar para kazandıracağını hesaplamak için bir ölçüm yöntemi geliştirdi. ‘A-List celebrity’ denilen büyük yıldızlarla, D hatta Z listesindeki hayat arasındaki uçurumun matematiğine ‘Ulmer Ölçümü’ deniyor kısaca. Yani Angelina Jolie ve Brad Pitt okulun en popüler çiftiyse, Jersey Shore Snooki’nin onların masasına oturmak için ömrünü feda etmesi gerek.
D-Listesi Hollywood’un acımasız kast sisteminde hep hor görüldü. Tırmaladıkça battı, her yüzüne tanımadan bakan insanla biraz daha yıkıldı, dibe çöktü. Ama acı günler nihayet geride kaldı. Son yılların reality şov/yarışmaları onların kurtuluşunu müjdeliyor.
ABD’de koskoca bir endüstri ünsüz ünlülerin küçük hayatlarını paraya çevirme üzerine kurulu artık. Real Houswives, Football Wives, Mob Wives, Teen Mom, Dancing with the Stars gibi onlarca program bu parlamayan yıldızları baştacı ediyor. Ulmer ölçümüne göre değersiz, seri üretim yeni şöhretçikler yarattığı gibi, eskilerin de küllerinden doğması için ışıltılı bir platform hazırlıyor. Mesela David Hasselhoff’un sadece Kara Şimşek’in ekmeğini yemek yerine The Hoff olarak bir jüri sandalyesine oturduğuna, Brigitte Nielsen’in Sylvester Stallone’un koca memeli eski karısı olmakla yetinmeyip ‘The Surreal Life’ adlı reality show’la yeniden doğduğuna şahit oluyoruz.
D listesini kontrol etmek yapımcı için de menajer için de kanal için de daha kolay. Hem kapris lüksleri, hem uçuk ücret talepleri yok. Yapımcı ne derse yapmaya razılar. Mesela haftalar boyu 7 metre yükseklikte bir tramplenden havuza atlamak da buna dahil.
Şöhretin ya da havuzun dibi
Dibe vurmanın daha iyi bir metaforu aransa bulunamayacak derecede dâhice bir kurgusu olan ‘Ben Burdan Atlarım’ Almanya’dan önce ABD’ye, (Fox’ta Stars in Danger: High Dive) sonra bize geldi. D-Listemizin AcunMedya’dan bu yana gördüğü en bereketli platform ‘18 ünlünün 7 metreden atlayacağı’ bu havuz.
Burada ‘ünlü’ diye adı geçen 18 kişiden sadece ikisini tanıyorsanız sorun elbette sizde değil. Mesela 2007 Best Model of Turkey Neslihan Önder’i sokakta tanımanız için bir Best Model yarışması manyağı olmanız gerekir ya da yaşam koçu Tony Hill’le yollarınızın kesişme ihtimali epey düşük. Verda Penso’yu gazetede ‘cemiyet’ sayfasını okumadan, Önder Bekensir’i Demet Akalın’a ilgi duymadan bilemezsiniz.
Tuğba Özay, bu tür fırsatları çok seven Asena (Benimle Dans Eder Misin, Survivor) ve Atilla Taş D’den C’ye atlamak için o trampleni iyi kullanmayı bilecektir. Ama mesela Bayhan bu yarışma bitince yine Popstar’dan sonraki gibi acıklı bir umutla şöhreti incecik hissedip kaybedecek, Leyla Bilginel’e sperm bankasından nasıl çocuk yaptığı yüzüncü kez sorulacak ve Sema Çelebi’nin şöhreti neden bu kadar arzuladığı gizemini korumaya devam edecek.
‘Ben Burdan Atlarım’ cuma akşamları Survivor’la karşılıklı yayımlanıyor. ‘Gönüllü’ takımının D listesine yaraşır şöhretinin Ünlüler’i yakaladığı Ada ile tırmanma heveslilerinin dibe çakıldığı havuz, Bozok’lar, Duygu’lar, Neslihan’lar, Önder’ler için popüler çocukların partisine giriş bileti. Markette tanınma seviyesi onlar için şimdi çok daha yakın. Bizim içinse tanımadığımız birtakım insanların ünlü diye yutturulmadığı bir dünya artık o derece uzak.
Paylaş